Özellikle yıllardır kanla beslenen Netanyahu’nun, çokça dile getirilen derin bir acının ve öfkenin ifadesidir. Katil İsrail’in, Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarında askeri operasyonlar, binlerce sivilin hayatını kaybetmesine, evlerin yerle bir olmasına, çocukların ve kadınların büyük bir dram yaşamasına sebep oluyor. Bu tür olaylar karşısında insanlığın vicdanı sarsılıyor. Sivillerin, yaşam haklarının ellerinden alınması kabul edilemez.

Başta ABD olmak üzere tüm dünya katil İsrail’e yardım ediyor. 10 milyonluk nüfusu ile İran, Irak, Suriye, Yemen, Filistin’e saldırıyor. Gazze: bir harita parçası değil, bir halkın yok oluşudur. Kumla karışmış çocuk çığlıklarının yankılandığı, gökyüzüne değil, betona bakan gözlerin şehri artık.
Bir sabah uyanıp annesini yitiren çocuğun sesidir.
İsrail’e destek veren ülkelere sesleniyorum! Biraz olsun vicdanınız varsa, bu çocuk çığlıklarını duyun.

Her bomba bir hayatı değil, bir hafızayı da yok ediyor. Adı konmamış bir soykırım bu, çünkü “medeniyetin dili” suskun. Mazlumu değil, çocuk katillerini dinliyorlar.
İsrail’in ateşi gökyüzüne değil;
Bir milletin umuduna,
Bir annenin duasına,
Bir çocuğun rüyasına yağıyor.
Ve dünya gözlerini kapatıyor, çünkü bu manzara acıtıyor. Oysa o kanlı gözler kapatmak bu yangını söndürmüyor. Aksine büyütüyor karanlığı.

İnsanlık sınavında her zaman olduğu gibi ABD, AB, BM yine çuvallıyor.
Ey dünyanın büyükleri!
Kan seçmez dini, dili, ırkı.
Bir çocuk ölüyorsa, insanlık kaybediyordur.
Ama bilin ki;
Toprak zalimi değil, mazlumu hatırlar. Tarih zulmü değil, direnişi yazar. Ve her kurbanın ardından, Allah’ın adaleti bir gün mutlaka tecelli edecektir. Çünkü bizler inanıyoruz, adalet gecikebilir, ama asla kaybolmaz. Ve bir gün, kana doymayan eller kendi kanlarında boğulacak.