Sesinin benzerliği ve Gencebay şarkılarını söylemesiyle ünlenen Samsunlu Gazinocu Basri Yavuz, her anı müzikle geçen yaşam öyküsünü anlattı. Gazinoculuğu ve aktif sanatçılık yaşamını bırakarak Ayvalık’a yerleşen 70 yaşındaki Basri Yavuz bir süre sonra çok sevdiği eşini kaybetmiş ve yalnız kalmış. Hayatının çok sevdiği eşinin özlemi ile geçtiğini ifade eden Yavuz,
“Safiye köyden komşumuzdu. İstanbul’a geldiğimde gördüm beğendim, isteteyim dedim, baktım annesi vermeyecek, anlaştık kaçalım dedik ve kaçtık. O sırada hanım 14, ben 18-19 yaşlarındaydım. 18 ay kaçak gezdik. Samsun’daydık, bana haber geliyordu ev basılacak ev değiştir diye değiştiriyorduk. Böyle geçti hayatımız. O arada askere gittim, ilk çocuğum askerde oldu.”
Bakın ona olan özlemini nasıl dile getiriyor;
“Onun sevgisi ve saygısı, onun insaniyetliği, onun dürüstlüğü, 55 senelik evliliğimizde bana hiç yalan konuşmaması bana çok şeyler, çok değerler kattı. Ben sadece çalışandım sabahlara kadar gece kulüplerinde düğün salonlarında ve gazinolarda çalışıyor, sabaha doğru Üsküdar’daki evimize geliyordum. Vapur görevlileri sabaha doğru oturduğum yerde uyuklarken dürterlerdi beni, hemşerim kalk Üsküdar’da sabah oldu diye. Hanımı çok özlüyorum çok”.
Çok güzel teklifler aldım hepsini elimin tersi ile geri çevirdim
Yavuz’un yaşam kavgası askerlik dönüşü başlamış.
“Askerlik dönüşü hayat mücadelesi başladı ancak bu mücadelesi çok ağırdı. Bu mücadeleye elimden geldiğince olgun yaklaşmaya gayret ettim. Çok şükür Allah da yolumu açık etti. 1972’de bir yarışmaya girdim onsan sonra kaderim bahtım ve yolum açıldı. Gece kulüpleri gazinolar derken Gazetelere haber konusu olduk sık sık. Hatta İsrail’de Avare diye birisi vardı, beni duymuş çalışırken gazinonun sahibi Recep abiye geliyor ve bu Basri’yi bana ver İsrail’e götüreyim diyor. İsrail’de çok iyi para kazanır bu diyor arabesk okuyor diyor. O zaman arabesk çalıp okuyan yoktu. Recep abi kendisine sor diyor. Bana geldi ben sahneden indim Recep abinin yazıhaneye çağırdılar, baktım Avare orada. Gel seni İsrail’e götüreyim önüne bir sele atayım her gün dolar ile dolsun. Sen programı bitirmeden o sele dolarla dolacak, şudur budur. Yok ben gidemem dedim. Burada işlerim iyi düzenimi kurmuşum.
Devam ettik çalışmalara, çok güzel gidiyordu. Almanya’da üç gazinosu olan Rizeli bir arkadaş geldi seni Almanya’ya götüreyim, üç gazinomda da ayrı ayrı çıkarsın dedi. Yok dedim, memleketimi seviyorum ve memnunum. Memleketimden ne kazanırsam Allah bin bereket versin dedim. Zaten yolum açılmıştı”.
Müziğe nasıl başladı?
Yavuz’a müziğe nasıl başladığını sorduk, anlattı;
“Abimin grubu vardı, o grupta saz çalmaya başladım. Fantezi parçalarını çok güzel çalardım ben. O zaman fantezi parça çalan okuyan yoktu. Orhan Gencebay ve Mine koşan İstanbul plaktaydılar. Topkapı plakta Arif Sağ plak yapıp çıkarıyordu. Birbirlerine çok saygı duyarlardı çok iyi ve çok değerli sanatçılar zaten onlar. Onlar bu ülkeye bir daha gelir mi bilemem. Çok güzel sesi olanlar yetişiyor ama onların yeri apayrıdır. Bugün bir Orhan Gencebay bulmak zordur, yoktur gelmez bir daha. Bir Müslüm Gürses gelmez. İbrahim Tatlıses gelmez. Nuri Sesigüzel gelmez. Ahmet Sezgin gelmez. Yerleri apayrıdır. Mükemmel icraları vardı. Bizler de o zaman amatör sanatçıydık. Şükrolsun bugünlere gelebildik. 1963’den bu yana müzisyenlik yapıyorum. 1963’den 1972’ye kadar gruplarda çalıştım, 1972’den sonra da çalıp okumaya başladım”.
Neden arabesk diye soruyoruz?
Arabesk parçaları ustaca çalıp okumasıyla ünlenen Basri Yavuz devam ediyor anlatmaya, “Arabeske daha yatkınım. Halk müziği de çok okudum, okuyorum da hala. Şu an halk müziğinde iki dernekte hocalık yapıyorum”.
Neden Orhan Gencebay parçaları?
Yavuz, Orhan Gencebay şarkılarını ustaca ve kendi yorumunu katarak okumasıyla ünlenmiş bir sanatçı.
Neden diye sorduk, arabeski çok sevmenizden mi yoksa Samsunlu hemşeriniz olmasından dolayı mı?
“Çünkü parçalarını çok seviyorum. Sesime de uygun. Aynı memleketli olduğumuz için şivelerimiz de aynıdır. Onun parçalarını haftalarca çalışırdım ama ben kendi yorumumu da katar söylerdim. Hiç kimse diyemez ki Orhan Gencebay’ı taklit ediyor diye. Ayrı bir sitilde okudum hep. O dönem Gencebay fırtınası esiyordu. Halk çok tutuyordu, taksilerde minibüslerde Gencebay çalıyordu. O sene İzmir’de Efes harabelerinin olduğu yerde sahneye çıktım. Gencebay’ın ‘ben eski halimle daha mesuttum’ adlı parçasını okudum, yer yerinden oynadı sanki. O denli seviyorlardı Gencebay’ı”.
Sevim Tanürek’in büyük jestini unutamam
Bakın büyük sanatçı Sevim Tanürek Basri Yavuz’a nasıl bir sahne jesti yapmış.
“Sevim Tanürek hanımefendi ile çok önemli bir anım var. Taşlıtarla’da sahnedeki programımı bitirip indim. O zaman yazlık sinemalarda konserler verilirdi. Arabama binmek üzereyken spiker geldi dedi ki Basri menajerin seni istiyor. Halk beni istiyormuş tempo tutarak. Tanürek’in sazları çalmaya başlamış, Sevim Hanım sahneye çıkmış ancak seyirci hala Basri diyor. Sevim Tanürek de çağırın şu Basri’yi sahneye çıksın diyor. Gittim sahneye çık dedi halk seni istiyor. Sevim Tanürek sazlarına döndü ve siz de eşlik edin beyefendiye dedi. Dünyalar benim oldu. Orhan’dan bir parçaya girdim okudum. O sazlarla okumak daha başka oldu tabii ki. İki parça okudum bitirdim. Selamladım halkı ayakta alkışlar ıslıklar. Bu alkışların asıl sahibi Sevim Tanürek hanımefendidir dedim, çünkü sahnesini benimle paylaştı. Asıl alkış Sevim hanımın dedim hem sahnesini hem de sazlarını paylaştı dedim. Müthiş bir alkış koptu Tanürek hanımefendi de çok memnun oldu. Unutamam”.
Gencebay jön adamdı
Orhan Gencebay şarkılarıyla ünlendiği için hemşerisi Orhan Gencebay’ı sorduk Yavuz’a,
“Orhan Gencebay’ı çocukluğumdan tanırdım. Gencebay o zaman erkek güzeliydi. Bir beyaz pardösü giyerdi yakaları kalkık, saçlarını tarar öne dökerdi Elvis Presley gibi. Oradan geçen lisesi kızlar bir daha geçerdi. Ömer Sinop diye bir bağlamacı vardı ona gelirdi. Çalar söyler yine o caddeye dönerdi. Orada karşılaştık. Çok jön bir adamdı. Tanışmamız Mahmut Tezcan’ın düğününde olmuştur. Tezcan gemide düğün yapmıştı müşerref Tezcan’a. Orada yine karşılaştık. Sonra Samsunlular gecesinde karşılaştık. Eşi ile benim hanımı da tanıştırdım. Kendisine ulaşılamıyordu. Ben mesela kendi gazinomun açılışını yapacaktım, açılışı Orhan Gencebay yapsın istedim, aradım şirketi tabii ki ulaşamadım”.
Basri Yavuz Ayvalık’ta iki dernekte müzik hocalığı yaparak notalardan etrafına ışık saçmaya devam ediyor. Bilgi ve birikimini her yaştan ve özellikle de gençlerle paylaşarak yeni nesillere aktarıyor. Biz de Basri hocama sağlıklı uzun ömürler diliyoruz
Şununla paylaş: