Milletvekilliğinin düşürülmesi sürecinin Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmedildi.

Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin başvurusu üzerine aldığı karar, Can Atalay’a milletvekilliğinin tekrar kazandırılmasını ve 15 aydır devam eden tutukluluğuna son verilerek tahliye edilmesini yeniden gündeme getirdi

Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay 3. Ceza Dairesi ile arasında krize dönüşen, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili olarak, geçtiğimiz şubat ayında, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ve eski üye Muhammed Emin Kuz emekli olmadan kısa süre önce tarihi bir karara imza attığı, Resmi Gazete’de yayımlanan gerekçeli kararla açığa çıktı. Yüksek Mahkeme, 4’e karşı 10 üyenin oyuyla, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Atalay’la ilgili hak ihlali kararını uygulamamasına ilişkin kararının hukuki değerden yoksun olduğuna, bu nedenle bu kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın vekilliğinin düşmüş sayılamayacağına hükmetti. Anayasa Mahkemesi, Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi işleminin yok hükmünde sayılması talebinin karara bağlanmasına yer olmadığını belirterek, TBMM Başkanlığı’na bu kararın uygulanmasının anayasal zorunluluk olduğunu anımsattı.

Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin başvurusu üzerine aldığı karar, Can Atalay’a milletvekilliğinin tekrar kazandırılmasını ve 15 aydır devam eden tutukluluğuna son verilerek tahliye edilmesini yeniden gündeme getirdi

Resmi Gazete’nin dün (31 Temmuz) geceyarısı yayımlanan 1 Ağustos tarihli sayısında son sayısında, dakikalar önce yayımlanan iki ayrı karar, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında krize dönüşen Atalay konusunda, geçtiğimiz Şubat ayında kritik içtihat kararlarının alındığını ortaya koydu.

Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edilen Can Atalay’la ilgili karar Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce onaylanmıştı. Anayasa Mahkemesi ise vekil seçilmesi nedeniyle Atalay hakkında hak ihlali kararı vermiş, yargılamanın durdurulmasına, vekilliğinin kabulüne ve tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararı uygulamamış ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermişti. Daire, Anayasa Mahkemesi’nin süper temyiz mahkemesi gibi davranarak böyle bir hüküm kuramayacağını belirtmiş, karara uyulmayacağını açıklayarak, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Anayasa Mahkemesi, bunun üzerine anayasal zorunlulukları anımsatarak ikinci kez hak ihlali kararı vermişti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise bu kararın yok hükmünde olduğuna hükmetmişti. Yargıtay’ın bu kararının TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın vekilliği düşürülmüştü.

“Vekillik düşmedi, Yargıtay’ın verdiği hukuki bir karar değil”

Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz şubat ayında, Atalay ile aralarında Genel Başkan Özgür Özel’in de olduğu CHP’li vekillerin yaptığı iki ayrı başvuruyu görüştü. Yüksek Mahkeme, TBMM Genel Kurulu’nda kararın okunarak Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi işleminin iptali ile Yargıtay yazısının TBMM’de okunması işleminin iptali başvurularını birleştirerek karara bağladı.

Mahkeme, 4’e karşı 10 üyenin oyuyla, Yargıtay’ın TBMM Genel Kurulu’nda okunan kararının bir mahkumiyet kararı değil hukuki değerden yoksun bir yazı olduğuna, bu nedenle milletvekilliğinin düşürülmesi işleminin de yok hükmünde olduğuna hükmetti. Kararda, karardan kısa süre sonra emekliye ayrılan eski Başkan Zühtü Arslan ile eski üye Emin Kuz’un da imzaları yer aldı.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir