Birleşmiş Milletler’e bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) başkanı, hava ikmaliyle yapılacak yardımların Gazze’deki “derinleşen açlığı gidemeyeceğini” söyledi.
İsrail 25 Temmuz’da, yabancı ülkelerin önümüzdeki günlerde hava ikmali yoluyla Gazze Şeridi’ne yardım malzemesi gönderebileceklerini açıkladı.
UNRWA başkanı Philippe Lazzarini, hava ikmalini İsrail hükümetinin “dikkat dağıtma” çabası ve Gazze’deki durumu da “planlanmış ve kasıtlı bir kitlesel açlık” olarak nitelendirdi.
Bunun yerine, “kuşatmayı kaldırmak, kapıları açmak ve ihtiyaç sahibi insanlara güvenli hareket imkanı ve onurlu erişim sağlamak” için siyasi irade gerektiğini kaydetti.
Lazzarini, kuruluşunun Ürdün ve Mısır’da bekleyen “6.000 kamyonluk bir filonun” Gazze’ye girmek için beklediğini belirtti.
İsrail, Gazze’ye giriş noktalarında “yüzlerce kamyonun hala beklediğini” belirterek, Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırılmasında herhangi bir kısıtlama olmadığını savunuyor.
İsrail Gazze’de açlık nedeniyle yaşanan ölümler sonrası büyük bir uluslararası baskı altında.
Başbakan Binyamin Netanhahu yönetimi ise Gazze’de açlık yaşandığını reddediyor.
İsrail, BBC News dahil yabancı medyanın Gazze’ye gazeteci göndermesine izin vermiyor.
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), Gazze’de her üç kişiden birinin günlerdir yemek yemediğini belirtiyor.
WFP, Gazze’de gıda ihtiyacının “inanılmaz seviyeye” ulaştığını, “yetersiz beslenmenin hızla arttığı” uyarısında bulundu.
90.000 kadın ve çocuğun şu anda “acil tedaviye ihtiyaç duyduğu” kaydedildi.
25 Temmuz Cuma günü İsrail, bölgedeki insani koşullarla ilgili uluslararası endişelerin artması üzerine, önümüzdeki günlerde yabancı ülkelerin hava yardımı yapmasına izin vereceğini açıkladı.
Yardım kuruluşları ise bu yöntemin yardım malzemelerini ulaştırmak için verimsiz bir yol olduğu ve ölümlere yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
İngiltere’de 221 milletvekilinden hükümete Filistin’i devlet olarak tanıma çağrısı
İngiltere’de milletvekillerinin üçte birinden fazlası hükümeti Filistin’i devlet olarak tanımaya çağıran bir mektubu imzaladı.
Yarısından fazlası İşçi Partisi’nden olmak üzere 221 milletvekili böyle bir adımın “güçlü” bir mesaj vereceğini ve iki devletli çözüme doğru atılmış önemli bir adım olacağını belirten ortak bir mektup imzaladı.
Fransa, önümüzdeki eylül ayında Filistin’i devlet olarak tanıyacağını açıklamıştı.
Başbakan Keir Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile 25 Temmuz’da yaptığı acil telefon görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Filistin devletini tanımanın “nihayetinde iki devletli çözüme yol açacak daha geniş bir planın” parçası olması gerektiğini söyledi.
Gazze’de açlığın “inanılmaz” boyutlar aldığına dair uluslararası yardım kuruluşlarından yapılan açıklamalar artıyor.
‘Gazze’ye havadan yardım’
Starmer, The Mirror gazetesinde yazdığı yazıda, “İsrail’in ülkelerin Gazze’ye havadan yardım yapmasına izin vereceği haberi çok geç geldi, ancak bu yolla yardım ulaştırmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Starmer ayrıca, acil tıbbi yardıma ihtiyaç duyan çocukları tedavi için İngiltere’ye tahliye etmek üzere “çabaları acilen hızlandırdıklarını” söyledi.
Starmer, hükümetin Filistinlilere gıda yardımı ulaştırmak için “her türlü yolu deneyeceğini” söyledi. X’te yaptığı bir paylaşımda “Bu insani felaket sona ermelidir” diye ekledi.
İsrail medyası, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün’ün son yardımları ulaştıracağını bildirdi, ancak Ürdünlü üst düzey bir yetkili BBC’ye, ordusunun bunu yapmak için İsrail’den henüz izin almadığını söyledi.
Birleşmiş Milletler, bu hamleyi İsrail hükümetinin “hareketsizliği örtbas etmek için bir manevra” olarak nitelendirdi.
Filistin topraklarına giren tüm malzemeleri kontrol eden İsrail, abluka olmadığını söyledi ve yetersiz beslenme vakalarından Hamas’ı sorumlu tuttu.
Almanya, Fransa ve İngiltere’den İsrail’e çağrı
Almanya, Fransa ve İngiltere ortak bir açıklamayla, İsrail’i Gazze’ye “yardım akışındaki kısıtlamaları derhal kaldırmaya” çağırdı.
Üç ülkenin ortak açıklamasında, “Gazze’de tanık olduğumuz insani felaket artık sona ermeli” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada “Sivil halka temel insani yardımın engellenmesi kabul edilemez” deniliyor.
Gazze’deki yardım dağıtımını Mayıs ayından bu yana ABD ve İsrail gözetiminde silahlı güvenliklerin yer aldığı Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) yürütüyor.
‘Savaş suçlarına tanık oldum’
Bu operasyonda bir süre önce silahlı güvenlik olarak çalışan ABD’li Anthony Aguilar, “savaş suçlarına tanık olduğunu” söyledi.
BBC’nin Ortadoğu Editörü Jeremy Bowen’a konuşan Aguilar, İsrail ordusu ve ABD’li güvenlik görevlilerinin gıda dağıtım merkezlerinde sivillere karşı gerçek mühimmat, top, havan topu ve tank ateşi kullandığını gördüğünü söyledi:
“İsrail Savunma Kuvvetleri’nin savaş suçları işlediğine tanık oldum. Silahsız sivillere top mermileri, havan mermileri ve tank mermileri ateşlemek şüphesiz bir savaş suçudur.”
İsrail hükümet sözcüsü David Mencer, BBC’ye Cuma sabahı yaptığı açıklamada, GHF’nin “milyonlarca” yemek dağıttığını iddia etti.
GHF’den 24 Temmuz’da yapılan açıklamada, 27 Mayıs’tan bu yana Gazzelilere 91 milyon öğün yemek dağıtıldığı savunuldu.
Bu tartışmalı vakfın, faaliyete geçmesi sonrası ilk 90 gün boyunca Filistinlilere 300 milyon öğün yemek sağlama hedefinin gerisinde kaldığı anlamına geliyor.
BM gibi kurumların kıtlık tespiti için baz aldığı Entegre Gıda Güvenliği Faz Sınıflandırması (IPC) Mayıs 2025’te bir değerlendirme yayınladı.
Buna göre Gazze’de 470 bin kişinin afet düzeyinde açlık seviyeleriyle karşı karşıya olduğu ve kıtlık riski bulunduğu kaydedildi.