Siz mutlu musunuz kardeşim?

Sadi Yılmaz

sylmz3825@gmail.com

Nasıl bir dünyada yaşıyorsak herkesin bir şarkı tutturmuş gidiyor. Herkesin bir dini, düşüncesi,  partisi, cemaati ve umut bağladığı itaat ettiği, kurtarıcı sandığı bir de abileri var. Bu insanlar buralara nasıl gelmişse  gelmiş, veya getirilmiş. Nasıl bağlanmışsa bu düşüncelere, ya da nasıl kandırılmışsa, kimi adamlar tarafından kandırılmış. Bu çağın insanı kaybetmeye hazır bekletiliyor, şehir sokaklarında, camilerde, ve  sohbet evlerinde. Kimse alınmasın ama gerçek bu. 

Şimdi onlar isyankar, günahkar ve bencil çocukları oldular. Yeni dünya düzeni ise zalim, korkunç ve insan düşmanı. Bu dünyada kimsenin kendinden başkasına kulak verdiği filan yok. Ya da tapındıkları köleliğini kabul ettikleri adamlardan başkasına kulak vermiyorlar. Bir başkasını dinlemek istemiyor, dinlemeye de tahammülleri yok. Önce aklımızı kirlettiler daha sonra kalbimizi ablukaya aldılar, vicdanımızı yok etmenin her yolunu denediler.

Şimdi sağlıklı düşünemiyoruz. Bizim böyle olmamız için her şey yapıldı, hiç farkında olmasak da. Değerlerimizi ise hepten kaybetmiş durumdayız.

Eşyaya yenik düşmemiz de bundandır. Evlerimizi saraylar gibi döşememiz, daha lüks evlerde oturma sevdamız, bizleri bu hale getirdi. Kim ne derse desin, yazmaya devam edeceğim. Çünkü bizler haddimizi aşanlardan olduk. Başkalarının hakkını gasp edenlerden olduk. 

Ne demek istendiğimi anlamayanlar ile benim işim yok. Onlarla debelleşecek de değilim, yolları açık olsun. Evleri, arabaları, paraları hatta servetleri de onların olsun. Bu dünya bencillikle ve de ihtirasla ayakta kalmaya çalışan adamların tutunduğu yer. Kendilerini kandıran, farklı sanan kişilerin dünyası olmuş. Dünyada yoksullara, çocuklara, kadınlara yer yok diyenlerin alayına yazıklar olsun, daha ne diyebilirim ki?

Yalnız kendileri sevilsin, alkışlansın ve kendilerine bağlanılsın isteniyor. Yalnız kendilerine yakın olanlar anılsın, onlardan söz edilsin ve onlara yardım edilsin isteniyor. Kimsenin geriye dönüp bakacak hali yok. Çoğumuzun umurunda bile değil, kaybettiğimiz değerlerimiz. İnsan geri dönüp kaybettiklerine bir baksa, kazandığı hiçbir şeyin olmadığını görecektir. Elbette azıcık vicdanı ve merhameti kalmışsa.

Ve diyorum ki… 

Siz mutlu musunuz kardeşim?

Geri dönüşlerinizi önemsiyoruz

Yazarın Diğer Yazıları

sylmz3825@gmail.com

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir