Gençler zehirlenerek ölüme gidiyor

Sadi Yılmaz

sylmz3825@gmail.com

Uyuşturucu bağımlısı gençlerin henüz çocuk yaşta olmaları toplumumuz da büyük bir tehlike olmaya devam ediyor. Artık zehir tacirleri ortaokul’lara kadar inmiş durumda. Bu zehir tacirlerine okul önlerinde, sokaklarda karşılaştığımız bir gerçektir. Ne yazık ki, beyinleri uyuşturulmuş bu gençler, insan hayatına karşı duyarsız hale gelerek her türlü suçu işleyebiliyorlar.

Uyuşturucu alan bu insanlar ne yaptıklarının farkında olamadan aklınıza gelebilecek her türlü suça meyilli oluyorlar. Günümüzde suç işleyenlere, canavar ya da katil olarak bakıyoruz, ancak bu kişilerden gelebilecek tehlikeleri de biliyoruz. Uyuşturucu insan beynini ve duygusal dengeleri ciddi şekilde bozuyor. Bu durumdaki insanlar, işledikleri suçu normal olarak görür, yaptıklarını hatırlayamazlar. Bu suçlarını meşrulaştırmaz elbette.

Türkiye’de uyuşturucu bağımlılığı gençler arasında ortaokulĺara kadar geldi. Büyükşehir’lerin popüler semtlerinde, çoğu gençlerin barlarda cirit attığını görebilirsiniz. Gençler bu ortamlara rahatça girip çıkabiliyor. Bu gençler oralara nasıl giriyor, hiçbir denetim yapılmıyor. Peki, bu gençler bu noktaya nasıl geldi, aileler bu duruma niçin göz yumuyor?
Burada karşımıza bir otorite boşluğunun olduğu da aşikâr. Ailelerin çocukları üzerinde kontrol sağlamadığı, sorumluluktan kaçtıkları için, çocuklar dışarıda savunmasız kalarak bu hale geliyor.

Bu durumda devletin ve toplumun rolü kadar, ailelerin de ciddi bir rol oynaması gerekiyor. Çocuklarımızın ruhsal sağlığından sadece devletten çözüm beklemek yerine, ailelerin de çocuklarına karşı sorumluklarını yerine getirmelidir.
Uyuşturucu bağımlılığı ve bununla bağlantılı şiddet olayları, sadece bireysel bir sorun olarak ele alınamamalı, buna toplum olarak çare bulmalıyız.

Gençlerin uyuşturucuya yönelmesini engellemek için ailelerin, devletin ve okulların koordineli olarak birlikte çalışması gerekiyor. Çocuklarımızın LGS sınavında iyi bir lise kazanmasından daha önemli onların ruhsal sağlıklarını, göz ardı etmemektir. Evet, iyi bir lise kazanmak önemli, ancak onların sağlıklı olarak topluma kazandırılması çok daha önemli.

Uyuşturucu bağımlılığı olan bir genç, ne kadar başarılı bir eğitim alırsa alsın, gerçek anlamda topluma faydalı olamazlar. Gençlerimiz geleceğimizin aynasıdır. Onları kaybetmemek için bu sorumluluk hepimize düşüyor. Özellikle ailelere sesleniyorum, hata yapan genci cezalandırmak yerine, sorunun çözümüne inmek daha faydalı olacaktır inancındayım.

Çocuğunuzda davranış değişiklikleri, unutkanlık, ders başarısında ani düşüş gözlemlediğinizde, uzmanlardan destek almayı sakın ihmal etmeyin!

Geri dönüşlerinizi önemsiyoruz

Yazarın Diğer Yazıları

sylmz3825@gmail.com

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir