Depremin üzerinden neredeyse bir ayı aşkın süre geçti ve hala yaralar sarılamadı.

Bu yaşanan deprem aslında bize 20 yıllık AKP iktidarının bir şehri nasıl çöktürdüğünü gösterdi aslında bizlere. Deprem bölgesinde devlet yoktu. Elinden geleni yapmadı, yapabilirdi ama yapmadı binlerce insan ölüme terk edildi.

İnsanlar haykırdı sosyal medyadan ‘AFAD nerede’, ‘Erdoğan nerede’ diye… Tüm bu haykırmalara rağmen İçişleri bakanı Soylu ve Erdoğan çıkıp ‘Devlet tüm imkanlarını seferber etti’ açıklamasını yaptı. Madem devlet tüm imkanlarını seferber etti insanlar neden su yok diye haykırdı?

Çadır bulamıyoruz diye haykırdı? Devletin imkanları seferber etmiş hali bu mu? Peki ya Türkiye Tek Yürek kampanyasında toplanan yardım bağışları nerede? Depremzedeler neden hala su sorunu, barınma sorunu yaşıyor.

Devletin en temel görevi nedir? Vatandaşının barınma, beslenme, eğitim gibi başlıca ihtiyaçlarını karşılamaktır. Çok şükür bütün imkanlarını seferber eden devlete sahibiz. Ha bir de ‘Helalleşme’ mevzusu var… Yaptığı bir konuşmada şöyle diyor AKP’li Erdoğan, “Maalesef ilk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Hava ve yol koşulları nedeniyle ilk günden gelemedik. Bunun için sizden ilk günler için helallik istiyorum.”

Öylesine kolay mı ‘Arzu ettiğimiz çalışmayı yürütemedik’ demek. İnsanlar orada soğuktan ölürken helallik istemek, Kolaymış… Ülkemizde insanın canı bu kadar değerliymiş. Acılar yok sayılıp helallik istenebilir, çocuklara para dahi dağıtır, otobüsten oyuncak fırlatabilirsiniz çünkü burası Türkiye…

Burada başarısızlık olduğunda istifa edilmez ‘Helallik’ istenir. Hiç unutmuyorum depremzede bir vatandaş ‘Şu anda yutkunuyoruz. Ama bu yutkunmamızın altında çok şey yatıyor’ demişti. Evet yutkunuyoruz ama altında çok şey yatıyor. Gün gelip o defterler açılınca tek tek hesaplaşacağız!

Z Kuşağı bunu unutmaz

Son birkaç yıldır ise her şeyin faturası Z kuşağına kesilir oldu. Pandemide yaklaşık 1 yılını uzaktan eğitim ile geçiren bu kuşak şimdide yarım dönemini uzaktan eğitim ile geçiriyor.

Devletin onca imkânı varken depremzedeleri KYK yurduna yerleştirmiş olması ne kadar mantıklı? Öğrencilerin eşyalarını almalarına dahi izin vermediler kapının önüne koydular, bu kadar mı değer veriyorsunuz bu gençlere? Uzaktan eğitim ile ne kadar verim alabilecek öğrenciler? Köyde yaşayan bilgisayarı, interneti olmayan öğrenci nasıl girecek derslere bunlar düşünüldü mü?

Gençlerin eğitim hakkını elinden aldınız, bir enkazda eğitime vurdunuz ama bu kuşak bunu unutmaz! Bunu siz de çok iyi biliyorsunuz ve en çok bu kuşaktan korkuyorsunuz.