Özden İlhan
Duyguların Derin Sularında: İçsel Arayış ve Huzursuzluk
Pencereden dışarıya baktığımda, sabahın erken saatlerinde doğanın uyanışını izliyorum. Kır çiçeklerin yumuşak yaprakları rüzgârla dans ederken, kuşlar cıvıl cıvıl ötüyor ve gün ışığı yavaşça toprağa yayılıyor.
Gökyüzü, masmavi bir örtü gibi uzanmış, seyrek bulutlar arasından güneş ışıkları her tarafa yayılmış. Ancak ufukta belirgin bir toz tabakası, manzaraya hafif bir sis perdesi gibi yayılmış, dağların siluetlerini belirsizleştiriyor ve güneş ışıklarını zayıflatıyordu. Bu ince toz tabakası, yürüyüş yapan insanların ufuktaki manzarayı net görememesine neden oluyor. Havada süzülen toz, atmosferi gizemli ve belirsiz bir hale sokuyordu.
Önümüzdeki boş arazide lavantalar, gelincikler ve papatyalar her köşeyi sarmış durumda. Rüzgâra karşı eğilseler de, bu kır çiçekleri doğanın inadına yaşamı kucaklıyorlar. Lavantaların moru, gelinciklerin ateş kırmızısı ve papatyaların saf beyazı, arazinin üzerinde kusursuz bir tablo oluşturuyor. Her bir çiçek, doğanın gücünü ve yaşamın direncini simgeliyor.
Elimde tuttuğum Türk kahvesinin mis gibi kokusu odanın içine yayılıyor. Yavaş yavaş yudumladığım kahve, damaklarımda yoğun ve aromatik bir tat bırakıyor. İnce fincanın sıcaklığı, avuçlarımda hoş bir his uyandırıyor ve kahveyle birlikte gelen sakinlik ruhumu dinlendiriyor. Bu an, iç huzurumu hissettiğim, sakin ve huzurlu bir anıydı; ta ki Sezen Aksu’nun sesiyle bozulana dek:
“Bazen daha fazladır her şey; bir eşikten atlar insan. Yüzüne bakmak istemez yaşamın; o kadar azalmıştır anlam. O zaman hemen git, radyoyu aç; bir şarkı tut ya da bir kitap oku mutlaka. İyi geliyor. Ya da balkona çık, bağır; bağırabildiğin kadar. Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor; ama fazla da üzülme, hayat bitiyor bir gün. Ayrılıktan kaçılmıyor. Hem çok zor, hem de çok kısa bir macera ömür. Ömür imtihanla geçiyor. Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem, gitmem; unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir. Acının insana kattığı değeri bilirim, küsemem. Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir.”
Bu şarkı, sadece notaları ve sözleriyle değil, ruhuma dokunan derin anlamlarıyla da beni sarıp sarmaladığı günü hatırlıyorum. Aracımla annemi ziyarete gidiyordum. Biraz önceki neşeli müziğe neşe içinde eşlik ederken, gözyaşlarımı tutamadım. Aracımı kenara çektim, gözyaşlarımı sildim ve tekrar yola devam ettim.
Günlük hayatın telaşı ve karmaşası arasında, zaman zaman içimizde bir huzursuzluk ve belirsizlik hissiyle karşılaşırız. Bu duygular, adeta pimi çekilmiş bir bomba gibi içimizde patlamaya hazır bir şekilde beklerler. İşte bu duygusal karmaşa ve içsel arayış, bazen bir şarkının sözlerinde beklenmedik bir şekilde karşımıza çıkar.
Şarkının yarattığı bu duygusal etkiler, insanın iç dünyasındaki karmaşıklığı ve belirsizliği derinden hissettirir. Zaman zaman yaşadığımız bu duygusal huzursuzluk ve arayışlar, hayatla olan ilişkimizde bir dönüm noktası olabilir. Belirsizlikle başa çıkmak ve içsel huzur bulmak için çeşitli yolları keşfetmek, birçok insanın hayatında önemli bir adımdır.
Bu duygusal karmaşa ve arayışlarla başa çıkmanın yolu, öncelikle bu duyguları kabul etmek ve anlamaya çalışmaktan geçer. Kendimizi tanımak, iç dünyamızı keşfetmek ve duygusal zorluklarla yüzleşmek, iç huzuru bulmak için önemli adımlardır. Ayrıca, şarkının çağrıştırdığı duyguları ifade etmek ve paylaşmak da önemlidir. Bu, başkalarının da benzer duyguları yaşadığını görmemizi sağlar ve bu duyguları daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
Ben, hiç kimseden gidemem, küsmem ve küsemem. Yıllar geçse de arkadaşlarımı bulmaya çalışırım. İçimdeki bu bağlılık duygusu, insan ilişkilerimin temelini oluşturur. Acı tatlı ne varsa, tüm anılarım benim hazinemdir ve onların insana kattığı değeri bilirim.
İçsel arayış ve huzursuzluk, insanın yaşamının doğal bir parçasıdır. Ancak, bu duygularla başa çıkmak ve iç huzur bulmak mümkündür. Kendimizi tanıyarak, duygusal dengeyi sağlayarak ve içsel güç kaynaklarımızı keşfederek, hayatın karmaşıklığına ve belirsizliğine karşı daha güçlü bir şekilde durabiliriz.
Hayat, imtihanlarla dolu bir yolculuktur. İçsel bir denge kurmak, duygusal yükleri taşımak ve yaşamın zorluklarına karşı dimdik durmak gereklidir. Her daim içsel zenginliğimizi koruyan ve duygusal derinliklerimizle barışık bir şekilde yol almalıyız. Yaşamın her anından bir şeyler öğrenir ve büyürüz.
Sonuç olarak, duygularımızın derin sularında kaybolmadan, içsel huzuru bulmak ve hayatın sunduğu zorluklarla başa çıkmak için cesur adımlar atmalıyız. Bu yolculukta, kendimizi keşfederek ve iç dünyamızı anlayarak, hayata daha güçlü ve dengeli bir şekilde devam edebiliriz.
Şununla paylaş: