Sadi Yılmaz
sylmz3825@gmail.com
Eğitim sistemine çare bulunamadı
Şu anda eğitim sistemimize “eğitim sistemi” demek yerine “beyin yıkama sistemi” desem daha doğru olur. Bizim eğitim sistemimizde genç zihinlere gerçekleri öğretmek yerine, otoriteyi kabul etmek öğretiliyor. Şu an bu sistem adeta bu mantıkla işliyor. Öğretmenin anlattığı bilgilerin öğrenci tarafından sorgusuz sualsiz ezberlenmesi isteniyor.
Öğretmenlerin yaptıkları tek şey var. O da sadece bir zamanlar kendi öğrendiklerini incelemekten kaçınmayı başaran bilgileri, yeni nesillerin beynine aktarmaktır. Öğretmenler ne yazık ki bilgileri tekrar eden anlatıcılar haline gelmişler. Bunu bir robot da yapabilir öyle değil mi? Oysa çocuklar kendi öğrenme süreçlerinin efendisi olmalılar. Yoksa yanlış mı düşünüyorum. Çocukların zihinleri adeta birer bilgi depolama ambarına dönüşmüştür.
Bir bilgisayara hangi programı yüklerseniz onu çalıştırır, çünkü onlar birer makine. Oysa insanları makinelerden ayıran en önemli özellikleri zeka, sağ duyu, mantıklı düşünmektir. Ülkemizde eğitim sistemi düşünmeyi değil, bilgiyi olduğu gibi depoya atıp orada küflenmesini beklemeye teşvik ediyor.
Bu mantıkla da çalışmaya devam ediyor. Bilgiyi ezberle, sorulduğunda aynen öğretildiği gibi cevapla, ne eksik ne fazla. Böylece öğrencilere not verilsin, ezberleme ve papağan gibi tekrar etme yeteneğine göre sınıflandırılsın. Oh ne güzel, olduysa mübarek olsun. Öğretmen ne öğrettiyse o gerçektir. Çocuklara; aman sakın yorum yapma, eleştirme, sorgulama deniliyor maalesef.
Bu sistem, düşünen ve yorum yapan öğrencileri ve yöntemi sorgulayanları bile istemiyor. Bu eğitim sistemi, tüm gücü elinde tutmak için, bütün öğrencileri robot olarak görmek istiyor galiba. Ben kimseye bir şey öğretemem, ama onları sadece düşündürürüm demek çok yanlış. Türkiye’de beyin yıkama sorununu çözmek istiyorsak, cevaplar vermek yerine öğrenmeyi ve soru sormayı öğretmelidir. Çünkü öğrenme, araştırma ve sorgulama süreciyle elde edilir.
Öğrencinin cevapları kendisinin aramaya ve bulmaya teşvik edilmelidir. Öğretmenlerin sorumluluğu; çocukların sorulara cevap bulmaları ve anlamlı keşifler yapmaları için gerekli olan araçları ve kaynakları sağlamak olmalıdır. Çocuklarımıza araştırmaya ve düşünmeye teşvik eden iyi kurgulanmış bir soru, herhangi bir cevaptan daha fazla ilham verir.
Yeni bir eğitim sisteminde odaklanmamız gereken şey, öğrenmeyi öğretmek. Sağlıklı tartışmaya teşvik etmek ve öğrencilerin kendi sonuçlarını kendilerinin bulmalarını sağlamaktır. Ezbere dayalı sistemde hiç bir yere varılamaz. Öğretmenlerimiz, çocuklar başarısız olduğunda, yoluna nasıl devam etmek gerektiğini öğretmek zorundadır. Eğitimin tek amacı ise kişilik yaratmak olmalıdır.
Batılı ülkeler bu konuyu tartışıyorlar, onlarda var, bizde niçin olmasın. Özellikle Finlandiya bu konuda yani eğitim sisteminde birçok sorunu halletmişler.
Yani demem o ki! iyi insan olmadan doktor, mühendis, hukukçu olmak yetmiyor. İnsani yönü gelişmiş insanlar yetiştirmek gerekiyor.
Ve diyorum ki…
Çocuklarımızın sağlıklı yetişmesini sağlayacak sistem yok, düzen yok, kural yok.
Şununla paylaş: