Sadi Yılmaz
sylmz3825@gmail.com
Yakışıyor mu size
Sevgili dostlar, sözüm meclisten dışarı. Özellikle son zamanlarda sık sık duyar olduk “Bu ülkede yaşanmaz, ilk fırsatta terketmek istiyorum burayı”
İçim sızlıyor bunu duyduğum zaman. Gençleri bir parça olsun hoş görebiliyorum çünkü onlar delikanlı, çünkü onlar bazı şeyleri öğrenmemiş, çünkü onların tecrübeleri daha yok. Peki bunu koca koca insanların söylemesi bizleri hakli olarak düşündürüyor.
Her şey güllük gülistanlık diyemiyorum, elbette hepimiz farklı sıkıntılar yaşıyoruz. Emekli sahipsiz insanlar, hergün gelen zamlarla, değil yaşamlarını sürdürmek, nefes bile almaları bile zorlaştı. Kötü yönetimler, sistemin çarpıklıkları, cehalet gibi çok çeşitli nedenlerle hayatımızı cehenneme çevirdiler.
Zoru görünce kaçmak mı lazım? Tabi ki hayır.
Artık fakir fukaranın kuru ekmek bile alamadığı su günlerde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri çınlıyor kulaklarımda:
“Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi birfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-rü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!”
Yani neymiş?
Size emanet edilen bu vatanı kolay kolay bırakıp kaçmamalıymışsınız! Bu sözlerin sizce bir anlamı yok mu? Şimdi bir kere daha düşünün lütfen!
Bu vatanı kurtarmak için henüz çocuk yaşta cephelere koşan ve bizler rahat yaşayalım diye ölümü göze alan atalarımız’ın canları can değil miydi? Madem ki birçok şeyin ters gittiğini görüp ve düşünüyorsunuz o halde onlarla savaşın! Öyle ya herkesin, vatanı için yapacağı bir şeyler mutlaka vardır. Kiminiz fikrinizle, kiminiz şarkınızla, kiminiz kaleminizle savaşın.
Madem ki bu aziz topraklarda yaşıyorsunuz, bu topraklarda ekmek yiyorsunuz, bu toprakların havasını alıyor ve suyunu içiyorsunuz, o halde borçlusunuz. Yok öyle borcunu ödemeden kaçıp gitmek! Kendinize korkalığı, hainliği kendinize yakıştırıyorsanız, buyurun gidin o zaman.
Gideceğiniz yerlerde sizi başlarının üstünde taşıyacaklarını mı sanıyorsunuz. Gidin o zaman.
Çakallar kucak açmış sizi bekliyor. Artık rahat mı edersiniz, yem mi olursunuz bilemem, hadi gidin!
Ve diyorum ki…
Ben, Türk’lüğümle gurur duyuyorum.
Benim bir tek vatanım var o da Türkiye.
Burada doğdum burada öleceğim!
Şununla paylaş: