Sadi Yılmaz
sylmz3825@gmail.com
Sahte şeyhler ve Şatafatlı Yaşamları
Sahtekar, soytarı, şöhret budalası, babadan oğula geçen, uçkur düşkünü sahte şeyh ve hocaların dinimize verdiği zararı şimdiye kadar hiçbir din düşmanı vermemiştir. Anne-babası, “Sen şeyhsin!” demişler, o da “şeyhim!” diye milletin duygularıyla oynayarak, iliklerine kadar soyuyorlar. Babadan miras yoluyla şeyhlik iddia edenlere ise asla inanmamak, uymamak ve onlara tabi olmamak gerekir. Miras yoluyla şeyhlik makamına oturan cahil, ilim ve bilgiden yoksun sahtekarlara uyan insanlara hayret ediyorum.
Sahte şeyhler, genelde geçmişteki iyi kişileri ve halkın evliya olarak bildiği kişileri ileri sürerek; kendilerinin de evliya ve şeyh süsü verirler. Onlar evliya değiller, sahtekârdırlar. Sahte şeyhlerin İslâm dinine vermiş oldukları zararı hiçbir din düşmanı vermemiştir. Din kisvesine bürünüp, saf insanların tertemiz duygularını istismar ederek, bu yolda kazanmış oldukları her türlü mal ve paralarını gasp ederler. Bunlar sahtekardır, dolandırıcıdır sakın kanmayın. Gayeleri makam, şöhret ve menfaattarıdır. Bunlar görünüşte Allah yolundadırlar zikirle-fikirle meşgul olurlar. Ama menfaatleri için yapamayacakları da yoktur. Kadın avcısıdırlar. O kisve altında her türlü pisliği yaparlar. Kadınları elde etmeye, ellerindekini de almaya çalışırlar. Utanmadan, sıkılmadan küçücük kız çocuklarıyla evlilik yaparlar.
Sahte şeyhler dediğimiz bu düzenbazlar bugün alabildiğine türeyerek, perde altında makam, şan, şöhret ve menfaat elde ediyorlar. Bütün gayrimeşru arzularını, maddi geçimini, bu perdenin altında temin ediyorlar. Hem ahkâma aykırı hareket ederler, hem de bunu kendi büyüklüğüne verirler. Bu sahtekar şeyh ve hocalara inanıp pesinden koşanlar da aynen öyle düşünürler. “Efendim o zat çok büyük olduğu için şeriata aykırı işler işleyebilir.” derler. Bu ne kadar doğru sizlerin takdirine bırakıyorum.
Bunlar sahtekârdırlar, Allah yolunu bilmeyenlerdir.
Şeytanın dahi yapamadığını bu türlü riyakârlığı yaparlar. Bunlar her yolun başında otururlar, Allah’a varmak isteyenleri sapıtırlar, Allah-u Teâlâ’dan koparırlar, kendilerine bağlarlar. Bu sahte şeyhlere bağlananlar ise, bunların arzularına tâbi oldukları için, bunları ilâh edinmişlerdir. Şeyh kisvesine bürünen bu kişiler, İslam’ın dininin yüzkarasıdırlar.
Bu sahtekârlar anasının babasının varisi olarak posta oturarak, hanedanlıklarını sürdürüyorlar.
Bunlar gerçekten Allah yolunu âlet ederek saltanat kurmuşlar, babadan oğula, oğuldan kardeşe geçiyor ve bu böyle sürüp gidiyor. Halbuki Allah yolunun rehberini ancak O tayin eder. Soruyorum sizi kim tayin etti? Sizin babanızı kim tayin etti?
Bunlar şeyhlik kisvesine bürünmüş sahtekarlardır. “Allah ehli biziz!” derler. Allah yolundan alıkoyarlar.
Maksatları etraflarında ki insanları dağılmasın, servetleri azalmasın ve menfaattarı gitmesin.
Bu sahtekarlar dergahlarına girmeyenleri küçümser ve ayıplarlar. “Bizim şeyhimiz böyledir, bizim yolumuz böyledir” diyerek kendi yollarına, kendi şeyhlerine dâvet ederek ağlarına düşürürler.
Bunlar halk tarafından büyütülmüş, kabartılmış kişilerdir ve şişirilmiş balon gibidirler. Onları halk şişirdiği için, kendilerini büyük zannederler. Patladığı zaman kendisi de havası da sönecektir.
İçindekiler kendini mi methediyor, yoksa kendi acizliğini mi ortaya koyuyor? dikkat etmek gerekir.
Ağlarına düşürdüklerini tarlalarda çalıştırıyorlar, soyuyorlar ve kendileri yiyorlar. Bütün maddi ihtiyaçlarını bu şekilde temin ediyorlar. Her türlü menfaat, şan, şöhret ve şehvetlerini bu yolla tatmin ediyorlar. Hep onu överler, hep onu methederler. Hiçbir hakikati görmez ve görmek de istemezler. Yalnız ve yalnız kendilerinin hakikat ehli olduğunu zannederler.
Şununla paylaş: