Skip to content

Sadi Yılmaz

sylmz3825@gmail.com

Dostlarımız az olsun öz olsun

Sevgili dostlar, bir kişi başka biriyle tanıştıktan sonra çıkar amaçlı görüşmeyi sürdürüyorsa buna dostluk diyemeyiz. Bunu adı ancak arkadaşlık diyebiliriz. Ama sadece beraber olmak ve zaman geçirmekten keyif aldığımız için görüşüyor, ona sırlarımızdan bahsediyorsak, bu bir dostluktur. Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir. Asıl olan can cana olmaktır.

Hayat ne garip değil mi? Şöyle eski günlere dönüp baktığımızda yaşadıklarımız ne güzeldi, insanlık vardı, büyüklere saygı vardı. Ne güzeldi eskiden komşuluk ilişkileri, ne güzeldi, o güzelim çocukluk dönemlerimiz. Şimdiki ise o güzel günlerden neredeyse hiçbir eser kalmadı. Yaşanılan bunca korkulardan, kaygılardan, tasalardan sonra, hayat bizi hamur gibi yoğurdu. Hayat bizleri o kadar yordu ki, insanlarla aramıza mesafe koymak durumunda kaldık.

Yeri geldi, çok üzüldük, kırıldık, ağladık, herkesi kendimiz gibi sanıp dertleştik. Dost bildik herkese inandık, güvendik, en çokta güvendiklerinden darbeyi yedik. Yeri geldi aşırı fedakârlıklar yaptık, yeri geldi korkularımız ve kaygılarımız da oldu.

Bazen düşünüyorum, biz bunları neden yaşıyoruz?
Neden bu kadar fedakâr olduk ve hala da olmaya devam ediyoruz. Çünkü bütün bunların temelinde yaşadığımız korku, kaygı ve sevilmeme duygusu vardı. Çocukken hayatımızdaki kişiler ne söyledilerse hepsine inandık, güvendik.

O zaman duygusal olarak bunların farkında değildik, çünkü çocuktuk. Kendimize göre fikirlerimiz yoktu ve bize ailelerimiz tarafından ne söylendiyse onlara yaptık. Çocuk beynimizle doğru veya yanlışı ayıramadık. Eğer bizleri ailelerimiz sen çok akıllı çok zeki ve değerlisin diye söylenmiş olsaydı, biz onlara inanır ve kendi benliğimizi bulabilirdik. Özgüven kaybı yaşamaz, insanlara karşı nasıl davranacağımızı çok iyi bilirdik.

Aile de ne yaşanırsa yaşansın, bizim beynimize adeta bir bilgisayar gibi işlenmektedir. Eğer bazı çocuklar iyi yetiştirilseydi, etraflarına da mutlaka güzellikler sunacaktı. Bu yüzden yetiştirilme tarzı nasıl olursa olsun şu andaki hayat kalitesi, üzgün, cesaretini kaybetmiş, şiddetli ve sevgisizlik, insanlara karşı inançlarını ve güvenlerini kaybettirmiştir. Bunun neticesinde geleceğe umutla bakamaz hale geldik.

Bazen de sevgisizlikten dolayı yanımızda olan veya merhaba dediğimiz insanı dost bildik. Çünkü hep bir tarafımız eksikti. Belki bu eksik yanımızı tanımadığımız insanlarında olacağını düşünerek herkes bizi sevecek diye dost bildik. Sevgi aradık huzur, mutluluk aradık ama bulamadık.

Bu yüzdende yanlış insanları her zaman baş tacı ettik. İyi niyetlerle çıktığımız bu yolda, dost bildiğimiz insanlarla hep aldatıldık. Bunun için bir insana ederi kadar değer vermemiz gerekir. Dostunuzu iyi günde değil, kötü günde tanırsınız.
Yaşadıklarımız her ne olursa olsun bizi mutsuz ve umutsuz biri yapmasına ve herkesi yanımızda zannedip dost bilmemize sakın fırsat vermeyelim. Dostlarımızı iyi seçelim. Onları İyi tanımadan her sırrımızı paylaşmayalım. Ateş ile su gibi olalım, bazen de mesafe koymasını bilelim.

Ve diyorum ki…
Bugün iyi, yarın kötü olacağını düşünerek hep iyilik yapan taraf sadece biz olmayalım. Dostlarımız az olsun, öz olsun, ama candan olsun.

Geri dönüşlerinizi önemsiyoruz

Yazarın Diğer Yazıları

sylmz3825@gmail.com

    e medya Ltd. Şti. /Ankara

    Paylaş
    Bağlantıyı kopyala