Özden İlhan
Miras Kodunun Kilidini Açmak
Çocuklarımız 400’den Fazla Psikolojik Özellik taşıyor.
Günümüzün hızlı dünyasında ebeveynler çocuklarını büyütürken birçok engelle karşılaşıyor. Ek olarak, ebeveynler kültürel miraslarını korumak ile sürekli değişen dünyaya uyum sağlamak arasında bir denge kurmaya çalışırken, sosyo-kültürel eşitsizlikler çocuk yetiştirme görevini daha da karmaşık hale getiriyor. Üstelik birçok ailenin karşılaştığı ekonomik zorluklar, ebeveynlerin maddi baskı altında çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaya çabalaması nedeniyle ekstra bir stres katmanı oluşturuyor.
Sonuç olarak ebeveynler, çocuk yetiştirme alanında ortaya çıkan kaçınılmaz zorluklarla yüzleşirken, çoğu zaman kendilerini suçlamaya yenik düşerken bulurlar. Yeterince şey yapıp yapmadıklarından veya çocukları için doğru seçimleri yapıp yapmadıklarından şüphe duyarak yeteneklerini sorgularlar. Bazen, böylesine zor bir çocuğu hak etmek için ne yaptıklarını merak ederek daha yüksek bir güce bile ağıt yakıyor olabilirler.
Bu özeleştirel zihniyet, onların güvenini zayıflattığı ve karşılaştıkları zorluklara etkili bir şekilde çözüm bulma yeteneklerini engellediği için zararlı olabilir.
Gerçekten kendimizi mi yoksa diğer ebeveynleri mi suçlamamız gerektiğinden asla emin olamayız.
Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca beyin görüntüleme, davranış genetiği, gelişim psikolojisi ve nöropsikoloji alanlarındaki kapsamlı araştırmalar insan zihnini anlamamıza büyük katkılarda bulundu. Bu çalışmalar sayesinde zihinsel boyutların çeşitliliğine ve insanlığın nasıl şekillendiğine dair daha derin bir anlayış kazandık.
Özellikle beyin görüntüleme sistemleri beyinde meydana gelen duygu, düşünce ve karar verme süreçlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oldu.
Bu araştırma kısaca özetlenebilir: Çocuklar doğumda 400’ün üzerinde psikolojik özelliği miras alırlar. Bu özellikler çocuklar büyüdükçe yavaş yavaş ortaya çıkar ve ne yazık ki değiştirilemez veya manipüle edilemez. Öyleyse, zekânın ve akademik yeteneğin kontrolümüz dışında olduğunu ve tasarlanamayacağını kabul etmek çok önemlidir.
Genetik miras, atalarımızın parçalarını yanımızda taşıyan bir zaman kapsülü gibidir. Bizden önce gelenlerin seçimleri ve özellikleriyle şekillenen daha büyük bir hikâyenin parçası olduğumuzun sürekli bir hatırlatıcısıdır. Yani ister büyük anneannemizin kıvırcık saçlarını, ister büyük büyükbabamızın inatçılığını miras almış olalım, genetik mirasımız hayatlarımızda sürekli bir varlıktır.
Genlerimiz bireysel özelliklerimizi şekillendirmede önemli bir rol oynuyor ve görünüşümüzden kişiliğimize kadar her şeyi etkiliyor.
Genlerimizi bir oyunun yönetmenleri, özelliklerimizi de sahnedeki oyuncular olarak düşünün. Uzun mu kısa mı olacağımızı, içe dönük mü yoksa dışa dönük mü olacağımızı ve hatta bir Bach konçertosunun tatlı senfonisinden mi yoksa rock rol müziğinin enerjik ritimlerinden mi keyif alacağımızı belirlerler.
Dolayısıyla, ister bir matematik dehası olalım veya hayatı umursamaz yaşayan, hep sorun çıkaran, tembel, olalım, bu, genlerimiz ile hayatın bize sunduğu fırsatlar ve zorluklar arasındaki hassas bir danstır. Biraz şans ve oldukça fazla karmaşıklık içeren bir genetik rulet oyununa benziyor.
Evlilikler gelecek nesillerin genetik çeşitliliğinin şekillenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Farklı genetik altyapıya sahip bireylerin bir araya gelmesi adeta genetik kokteyl partisi gibidir. Katılımcılar ne kadar çeşitli olursa, yavrularına aktarılan genlerde de o kadar fazla çeşitlilik olacaktır.
Her şeyin bizim kontrolümüz altında olmadığını anlamak önemlidir. Hayat tahmin edilemez ve bir çocuğun gelişimini ve davranışını etkileyen çok sayıda faktör vardır. Ebeveynler dünyanın yükünü omuzlarında taşımamalı, her hareketini sürekli sorgulamamalıdır. Bunun yerine, çocukları için besleyici ve destekleyici bir ortam sağlamaya odaklanmalı ve aynı zamanda dış faktörlerin, çocuklarının yolculuğunu şekillendirmede önemli bir rol oynadığını da kabul etmelidirler.
Lübnan asıllı Amerikalı ressam, şair ve filozof. Halii Cibran, (d. 6 Ocak 1883, Lübnan – ö. 10 Nisan 1931, ABD), Bakın yıllar önce ne demiş.
“Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Bedenleri tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
Yıllar sonra bu araştırmaya ışık tutabileceğini ve ne kadar haklı olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz.
Şununla paylaş: