Sadi Yılmaz
sylmz3825@gmail.com
Sabır, Sabır " Nereye Kadar?
Bir emekli memur olarak, bütün emeklilerin yaşadığı perişanlığı elbette bende yaşıyorum. Memur arkadaşlara verilen maaş artışlarını kıskanmıyoruz. Paralarıni güle güle harcasınlar. Halen çalışan memurlarda bir gün emekli olacaklar. Gün gelecek onlarda bizim halimize düşecekler. Emeklilerin, çektikleri sıkıntı ve perişanlıklarını görmeliler, küçümsenip önemsizleştirmeye karşı çıkmalılar. Ama bakiyorum onlar hayatindan memnun, bu durum da emeklilere sabıretmek mi kalıyor. “Sabır sabır da nereye kadar?”
Emeklilerin yaşamaya halleri mi kaldı? Yazıklar olsun. Yeter artık yaziktır emeklileri olarak keriz yerine koyduğunuz. Hakkımı da helal etmiyorum onlara, kendi söylediklerine bile inanmayan ve emeklileri aşağılayanlara. A dan Z ye zamlar yağmur gibi devam ediyor. Dar gelirli emekliler ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Fakat emeklinin asıl üzüldüğü, onurunun kırılmış olmasıdır.
Emekli kesim, ağırlıklı olarak Sayın Tayip Erdoğan’a oy veren, onun için canını veren, sosyal medyada sizinde izlediğinizi bildiğim, birçok komik söylem ve ağıtlar yakan kesimlerdir. Hatta onu üzmemek ve ona sadakatını bildirmek için her zaman onları savunmuslardır. Özellikle aldıkları emekli maaşı ile çok iyi geçindiklerini, sakalını sıvazlayarak şükür derken, ağızlarından birkaç şükürün birden çıktığını hepimiz görüyoruz. Öyle ki emekli olmayanların bile emekli olası geliyor. Fakat emekliler geçinmekte zorlanıyor. Onlarda insanca yaşamak istiyor.
Emeklilere Allah dayanma gücü ve sabır versin. Bunları siyaseten, toplumsal olarak kabul etmek mümkün değildir. Şunu iyi bilmek gerekir ki! Bir ülkedeki emekliler o ülkenin hafızasıdır. Değer vermek, kıymet bilmek gerekir. Uzun yıllar boyunca çalışanların en büyük hayali emekli olup rahat ve huzurlu bir şekilde yaşam sürmesidir.
Emekli olmuş bir vatandaşımız ne ister?
Sağlık olanakları ister, kendisini geçindirebilecek bir maaşı olsun ister, yaşam kalitesi ister hepsi bu.
Bugün biz bu olanakları emeklilerimize yeterince sağlanmıyor, “eksik” veriliyor. Bizim emeklilerimizin “yaşam kalitesi” çok düşük. Geçinemiyor, gerekli olan besinleri tüketmek için gıda alamıyor çünkü parası buna yetmiyor! Kendisine önenen emekli maaşı çok düşük. Aslında emekliler ve memurlar aynı marketten ve fırından alışveriş yapıyorlar, aynı ücretleri ödüyorlar bu ayrımcılık niçin yapılıyor? Emekliye verilen zam asla yeterli değil.
Bir emekli olarak buradan sormak istiyorum?
Ortada, ciddi ve anlamsız bir çifte standart var.
Zaten bu uygulamaya 16 milyon emekli dışında aklı başında her insanımız tepki gösterdi. Emekliler bu sıkıntılı ve zor günlerde yapılan bu uygulamaya ne kadar tepki gösterdilerse de, seslerini duyan yok.
Bu mantık düpedüz emeklilere, “ne haliniz varsa görün, sürünün” demektir. Emeklilerin maaşlarında kesinlikle yeni iyileştirme şart. Bir emekli olarak benim vicdanım sızlıyor bu kadar düşük maaşları görünce. Türkiye için zamanında hizmet etmiş bu insanların haklarının verilmesinden yanayım. Yansıtılan bu düşük zam oranı emekliyi çok daha zor duruma düşürmüştür.
Ülkemizi saran ekonomik buhran, hiç kuşku yok ki en çok emekli insanları zorluyor. Hükümet, ekonomik sıkıntı karşısında çalışan memurların yaşam kalitesini artırmak için ücret iyileştirmesi yapıyor. Ancak bu ücret iyileştirmesi yapılırken, en düşük oran emekli maaşlarına yansıtılıyor. Bende şu soruyu soruyorum, acaba neden?
Ve diyorum ki…
Çalışan memurlara uygulanan 8 bin 77 TL’lik seyyanen zammın bütün emeklilere de verilsin.
Şununla paylaş: