Skip to content

Sadi Yılmaz

sylmz3825@gmail.com

Vedası olmayan ayrılıklar

Sevgili dostlar.. İnsanların karakter ve kişiliğini tanımadan değer vermeyeceksin. Bazen hayal kırıklığına uğrayabiliyorsunuz, vedaları ise her zaman acıdır. Hele bazen tırnakları ile kazıyarak bir yere gelmeyip ama bir anda önemli yerlere gelen insanlar, geldiği yerin kıymetini bilmezler. O zaman ne oldum delisi olur çıkarlar. Kendisine değer veren insanları tanımaz, onları kendilerine mecburmuş gibi görürler.

Ayrılıklar insanoğlunun hayat çizgisinde sürekli tekrarladığı bir serüvendir. Hep bir yerlerden geliyor ve hep bir yerlere gidiyoruz. Ancak, esas olan gidip geldiğimiz yerlerde bıraktığımız izler değil midir? Birilerinden ayrılsak da anıları kalıyor, bir yanımız her zaman eksik kalıyor. Yaşımız ne olursa olsun, toplum içinde çok sevdiğimiz, değer verdiğimiz insanlar mutlaka vardır. Kimseyi kırmamak için verdiğin onca mücadeleden sonra bile hala nankörlük görüyorsan; yanlış insanlara değer veriyorsun demektir. Unutma! Bazen fazla değer verdiklerin, bir an gelir başını yere eğdirir!

Can yanarsa göz ağlar, söz ağlatır. Davranışlar içinizi acıtır. Demir alma günü gelmişse limandan öfkeli ayrılıklarda el bile sallanmaz. Kalplere çizik, anı defterlerine kaplık yaptırıyorsa ayrılık, arkanızdan su dahi dökülmez. Nereden, kimden ve hangi duygudan ayrılıyor olursak olalım, bir şeyleri içimizden söküp almıyor mu ayrılık?
Öfke, endişe, sitem ve gereksiz kıskançlıklar ayrılığın başkahramanlarıdır. Gitmelerin zamanına denk düşer bu türden tepkiler. Böylesi ayrılıklar da gitmeler, yürekten değil de zorunluluktan olsa dahi, yine de bu bir gidenin ve kalanın olduğu, hakikatini değiştirmez.

Bazen de öfkelidir ayrılıklar. Fikir ayrılıkları, duygu kırılmaları, vefasızlıklar ve acı sözler sebeptir öfkeli ayrılıklara. Bir de tartışarak ayrılanlar vardır. Kırıp, dökerek, yakarak ve yıkarak. İnsanın iyiliğinin ispatı asıl, olumsuzluklar karşısında takındığı tavırdan belli olur. Başlardaki iyilik gibi sonunu da iyi bitirmek, iyi ve düzgün insanın sıfatıdır. Her ne olursa olsun ayrılık demek, bir bakıma bütün yaşanmışlıkları mazinin küllerine terk etmek demektir. Geçmişi güzel olan bir yaşanmışlığın unutulmaması gerekmez mi? Böylesi aynı zamanda vefanın, saygının ve sevginin de bir gereğidir. Hayatın ne getireceği bilinmez. Kırıp dökerek, yakıp yıkarak, sırt dönüp giderken yapılan ayrılıkların ardından hayat, size yeniden gözyaşı ile pişmanlıklar armağan edebilir.

Geleceğe dair umudun düzeyi ne kadar yüksek olursa olsun, her veda da buruktur ayrılıklar. Hangi türde, hangi duyguda ve ne kadar ayrılık yaşanırsa yaşansın farklı olmayacaktır veda zamanları. Yüreğin burkulmasına sebep, özlemlerin dindiği ve hasretlerin yok olduğu zamanların en diri haliyle halen hafızalarda varlığını sürdürmesidir. Ekmek kavgası öncelikli kaygımız olup ilk defa gurbete giderken, büyük acıdır ayrılık. Bayramlar bitip sıladan gurbete dönerken, ayrılıklar hüzünlüdür.
Vakit veda vakti olduğunda ayrılıklar kaçınılmaz olur en gerçekçi haliyle. Duygular hep gizlenir.

Çünkü nice yaşanmışlıklar vardır ayrılıkların gerisinde. Söylenmiş kelimeler, konuşulmuş cümleler ve yaşanan acı tatlı anlar vardır. Kaliteli paylaşımlar vardır. Bir boşlukta kaybolup gidecek kadar kıymetsiz değildir hiçbirisi de. Bir de yaşanması muhtemel, daha nice zenginlikler, söylenesi cümleler, paylaşılası zamanlar beklenirken, ayrılmak olacak şey midir? Sırf bu yüzden zamansız sayılır tüm ayrılmalar. O nedenle de; ne söylenirse söylensin, ne yapılırsa yapılsın ayrılıkların tesellisi olmaz bana göre.

Nitekim buruktur ayrılıkların yüreğimizde bıraktığı izler, her zaman hüzünlüdür olur yürekler. Gözler nemli nemlidir. Bu nedenle olmalı ki; “Ayrılık bile ağlardı, ayrılığı yaşasaydı” Vedası eksik bir dert ve cefa demektir bana göre. Ayrılığın türü iyi de olsa kötü de olsa illa bir vedası vardır.

Gönül ister ki, hiç ayrılmasın seven yürekler, birliktelikler ayrılıklar ile sonlanmasın.
Değer verdiğin birinin seni kırması, işte bu asla unutulmuyor! İnsanlara hak ettikleri kadar değil, taşıyabilecekleri kadar değer vereceksin.
Bazen düşünüyorum da kim neyi hak ediyorsa onu vereceksin ve artık vermeliyiz de, değer verme ki, kendisinin ne olduğunu anlasın.

Geri dönüşlerinizi önemsiyoruz

Yazarın Diğer Yazıları

sylmz3825@gmail.com

    e medya Ltd. Şti. /Ankara

    Paylaş
    Bağlantıyı kopyala