Skip to content

Mustafa TANER

Kışa Dair Hatıralar...

Yağmur ve kar birlikte yağarken, köyümün bereket kokan toprakları çamur haline dönmüş, karıncalar yuvalarını yükseklere taşımıştı.

Ozanlar köyünden garip Ömer amca, gazyağı satıcısı Emirhan’dan aldığı gaz-lambası şişesini, kırılmasın diye yorgan ipiyle boynuna asmış, şehir mezarlığı yolundan, Kağızman şose yoluna doğru, yorgun bacaklarının çaresizliğiyle yürüyordu.

Leyleklerin Kağızman evlerinin toprak damlarındaki tandır bacalarının duman almayan yanına yuva yapmayacakları kadar umutsuzdu. Hayallerini Kağızman’ın yalçın kayalıklarında yuvalanan yırtıcı şahin kuşları ile kartallara bağlamıştı.

Kış yakındı, eski isimleri ile “Gani spiki ve Gomık” gibi köylerden toplanıp satılan “çekem*” adlı yakacağı alacak durumu da hiç yoktu.

Yaz üç ay. Bahar hiç gelmez, kış ise hep yakındır Karaköse’de. Ve Ozanlar köyünün garibanı Ömer amca çaresizdir gene… Ermenilerden kalan eski yapıların döşemelerinden söktüğü “sal” adı verilen yassı-düz taşları, tandır sönerken tezek közü üzerinde ısıtıp, yattığı yer yatağının döşek altına koyarak ısınırken, köyü saran kurt ve it ulumaları eşliğinde zemheri soğuğu gecelerde uyumaya çalışırdı…

Elbet Süphan dağı ve Sandık dağı, “camış kıran” soğuk ve rüzgarlarının biteceğini ve bahar aydınlığını bekleyen lale, sümbül, kardelenlerin umutlarını Ömer amcaya müjdeleyecekti.

Kışın ve karın hemen bitiminde, Ömer amca, Ağrı’ya yürüyerek gittiği yolun açıldığını sevinçle görür, “sebze hali” adı verilen “üstü kapalı çarşı”da yapacağı hamallıktan kazanacağı üç-beş kuruş ile kasap Müslüm’ün hayır için vereceği bol ilikli dana kemikleri ile tandırdaki çömlekte yapacağı paça çorbasını düşünerek yolun yarısını geçerdi…

Şehir mezarlığı ve Hacı Şevki efendinin değirmeni gözüktüğünde mutlu olur, daha da hızlanırdı. Meteoroloji müdürünün it boğuşturma müsabakaları için beslediği kangalların yoluna çıkması en büyük korkusuydu. Tıpkı, çektiği çileli hayatın kış korkusu gibi…

Ömer amca ve Ozanlar köyü artık çok uzaklarda kaldı. Biz gurbetçiler ise buzdan şehir Ağrı’ya dair özlemlerimizi ve toprağımızın insanlarını hasretle düşünürken, hafızalarımızdaki güzellikleri dondurup-yazıp saklayacağız…

 * Çekem : yer altında kök salmış ağaç ve fundalık kökleri

Saygılarımla..

Koço aşiretinden koca bir çınar İsmet Koçkar’dan anılar.. başlıklı yazımda bulışmak dilegiyle.

geri dönüşlerinizi önemsiyoruz

Yazarın Diğer Yazıları

tanermustafa29@gmail.com

    e medya Ltd. Şti. /Ankara

    Paylaş
    Bağlantıyı kopyala