Sadi Yılmaz
sylmz3825@gmail.com
Soğuk şehrin, sıcak insanları
Erzurum çocukluğumun rüyası, sevgisi ve hatıraları ile dolu. Daha ben çocukken rahmetli babamın can dostu, Mahallebaşı’nda Mehtap berberi sahibi, namı değer (Almancı Seref) Şereafettin amcaya götürüp saçımı kestirmesini ise hiç unutamıyorum.
Güzel sohbetler yapılırdı, “adamları, adam gibi adamdı” Erzurum Gezisi fikrinin oluşmasında, en büyük etken kardeşlerim olmuştu. Erzurum’lu olmak ve ailemden aldığım kültür ve yaşanmışlıklar bu kente olan sevdamı daha da büyüttü. Bu güzel şehri ve rahmetli anne-babamızın kabirlerini ziyaret etmek amacıyla yolculuğumuz başladı. İyiki de Erzurum’a geldik.
Doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel değerleri ile yılın her dönemi turist çekme potansiyeline sahip olan Erzurum’da kış turizmi uzun yıllardır canlı kalması, insanlarımızın her ne kadar dışardan biraz içine kapanık tabir edilse de, semaverde demlenen çayla sohbete girdiğimizde size ne kadar hoş sohbetleri olduklarına şahit olduk. Kışın kardan kapanan yolları ve Dadaş’ın ne kadar misafirperver olduklarını anlatma ile bitmez. Kıyasettin Temelli kültür ve sanat merkezinde çayımızi içerken öğrendiğim tek şey, Şener Temelli beyefendinin bizi karşılayarak hoş sohbeti olmuştur. Dadaşların, mert, cesur, özü sözü bir zalimin karşısında, mazlumun yanında olan merhametini bir kez daha anladım.
Yakutiye Medresesi, Anadolu’daki kapalı avlulu medreselerin son örneklerinden Çifte Minareli Medrese’ye, Ulu Cami’ye mutlaka uğramalısınız. Derler ki, Ulu Cami’nin üç ayrı mihrabının olmasının nedeni, padişahın üç ayrı mezhebin gönüllerini alma niyetiymiş. Kalenin içindeki Saat Kulesi de yeni görüntüsüyle muhteşem olmuş.
Kış mevsiminin neredeyse yılın yarısına yayıldığı dadaşlar diyarı Erzurum’da; bahardan yaza geçerken bile zirvelerde kar görmek mümkün.
Palandöken yoluna çıkmadan önce hem tarihler hem de güzergah bakımından detaylı bir araştırma yapmak şart. Palandöken, aynı zamanda 21 ilçeye sahip olan Erzurum’un en büyük ilçelerinden biridir.
Dünyanın en uzun ve en dik pistleri arasında gösterilen Palandöken parkurları ise muhteşem bir yapıya sahiptir.
Erzurum’un sembolü haline gelen Çifte Minareli Medrese’nin kitabesi olmadığı için yapılış tarihi kesin olarak bilinemiyor. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceğine ait rivayetler de var.
Öğrendiğime kadarıyla Selçuklular dönemine ait olan ve günümüze kadar sayısız depremler atlatıp, günümüze kadar varlığını koruyabilen Çifte Minareli Medrese’nin tarihi dokusunu yenilemek için başlatılan restorasyon çalışmaları devam edecek. Minareleri – minarelerdeki çinileri elden geçirilecektir.
Hemen Çifte Minareli Medrese’nin arkasında yer alan üç kümbetlerden sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olan kümbetin Saltuklu Devleti’nin kurucusu Emir Saltuk’a ait olduğu sanılıyor.
Her şey yerinde güzel demişler. Cağ kebabı sadece lezzet değil, Erzurum insanının misafirperverliği ve yerlisi olduğum halde “hocam” diye hitap ettiler. Garsonun derdi bir porsiyon daha kebap satmak, tatlıyı da üstüne vermek değildi, samimiydi. Şişlere takılmış cağ kebabından üç tane silip süpürdüm. Erzurum’a gelmişken kadayıf dolmasının da tadına bakmam gerektiğini bilen kardesim hiç vakit geçirmeden alıp getirdi. Tıka basa dolu olduğum halde meşhur kadayıf dolmasının da tadına bakmak durumunda kaldım. iyi ki de mecbur kalmışım, ardından elbette çayımız geldi. Elbette kıtlama çayların biri geliyor, biri gidiyor.
Sonra tarihi Rüstem Paşa kapalı çarşısına oltu taşı satan onlarca dükkan içinde Cihan arkadaşımızın dükkanına uğradık, Erzurum anısı olarak oltu taşından yapılmış bir tespih ve birde takı aldık. Erzurum sokalarında dolaşırken dilimde Erzurum çarşı pazar türküsü geldi. Kimbilir belki sizinde bir gün yolunuz düşer..
Kadim geçmişiyle Anadolu’nun zirvesinde bulunan Erzurum, ruhu olan ender şehirlerden biridir.
Çetin geçen kışı ve zorlu coğrafyası yla Erzurum, kültürel zenginliğin vermiş olduğu sıcaklıkla Doğu’nun sönmeyen yıldızıdır!
Palandöken’e sırtını vermiş olan Erzurum, onu yakından tanıyıp bilenler, özellikle de şehrin kültürel değerlerinin farkında olanlar için sevdalanılacak bir şehirdir.
Dağlarına baharın geldiği yazı bir başka, kışı bir başka güzeldir Erzurum’un!
Dokuz ay kar altında kalan ve havanın ısınmasıyla zarif bedenleriyle gün yüzüne çıkan kardelenler şehri Erzurum, her türlü zorluğa karşı direnç gösteren ve insanlarını kültür pınarlarından besleyen manalı bir şehirdir.
Ne mutlu Güzel Erzurum’un güzelliklerinin farkında olanlara! Ne mutlu onun bağrında hayat bulanlara!
Senede belli günlerde gelmis olsakda duygu dolu saatler yaşamamıza sebep oldu. Hepimizin gözleri dolu doluydu. Sonuç itibariyle Erzurum bizi seviyor, biz de onları.
Bizleri bir an olsun yalnız bırakmayan, Sayın Seyfettin Liman, Suat Asan, hoş sohbetiyle bizleri güldüren Sayın Burhan Taşlıbeyaz ve ünlü bestekar, Türk Sanat Musikisi sefi Sayın Sıtkı Sahil ve bütün dostlarımıza teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.
Şununla paylaş: