Ömrüm vefa ederse Anamın Babamın memleketi doğup büyüdüğüm yer olan  Erzurum da….
Hem de Erzurum’un göbeğinde  ” Orijinal Erzurumlular Derneği ” açacağım.

Bu Derneğin Genel Merkezi de ” Ya Tebriz Kapı, yada Gavurboğan mehellesin de olacak ”
karşıma çıkan tüm Orijinal Erzurumluları konu hakkında bilgilendirip, olayın neden bu kadar hassasiyet kazandığını anlatacağım.

Kim ne derse desin… Kim ne söylerse söylesin…Umurumda değil….

Kim benim hakkımda ve açtığım Dernek hakkında ne düşünürse düşünsün…Artık umursamayacağım.

İnanın koydum kafaya…

Yeter ki Yönetim Kurulun da görev alacak Orijinal Erzurumlu sayısını bir bulayım.

Dernek Başkanı da hazır.

Orijinal Erzurumlu, hem de Mahallebaşı’lı Vahdet KILIÇ… namı diğer ( Vaddo Baba )  

Başkan Yardımcılığını da memleket sevdası olması ve kişiliği ile her zaman memleket insanına örnek olmuş parmakla gösterilmiş biri, Mahmut Hakkıoğlu gelecek… 

Geri kalan süreçte ise ince eleyip sık dokumaya devam edilecek…
Kurulması düşünülen ” Orijinal Erzurumlular Derneği ” Yönetim Kurulu da görev alacak arkadaşların Anası Babası belli olacak…Vel hasıl seceresi belli olmalı… Erzurumlu olmalı.

Orijinal Erzurumlu olmalı. Yan Sanayi  (Çakma ) olmamalı. Geçiyordum uğradım…. Benim Dedem de Erzurumlu…. Yandan yapışma Erzurumlu şahıslar kabul etmeyecek.

Bundan sonra böyle ğardaşım… işinize gelirse…

Çünkü; Yapacağımız yanlış ,Dadaş tanımına ters düşeceği gibi, kelime anlamına olan saygıyı da yitirebilir.

Yeter yaa… Önüne gelen Dadaş. Önüne gelen Erzurumlu. Önüne gelen memleket sevdalısı.
Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyduğumu hemen belirteyim isterseniz.

Bu memlekette kimim Orijinal Erzurumlu, kimin yan sanayi olduğunu karıştırır oldum….(olduk ) Ben dahil, herkes öyle diyor…

Kimin Orijinal, kimin Çakma olduğu çıkmalı ortaya.
Yok öyle bundan sonra üç köfte beş kuruşa… Bir köfte beş kuruş işinize gelirse…

Artık Dadaş tanımına uyan insanla, bu tanıma uymayan sülietler netleşmeli.

Belki bundan sonra orijinal memleket insanı nerede olduğunu ve kıymetini anlar birbirine tutkun olur.

Parayı kazanırken Erzurumlu..

Kazandığı parayı yemek için Karadenizli olmak yok artık…

Karar verin artık kardeşim, siz nerelisiniz…

Bir gün Ankara’da Genel Müdürlüğü bulunan ve kurumun Genel Müdürü olan çok değerli bir ağabeyimle oturmuş sohbet ediyorduk.
( Müdürüm Orijinaldir. Hem de Çırçır Mahalleli )

Söz dereden tepeden açılmış eskileri, eski Erzurum’u konuşuyorduk.

Tam da lafın ortasında şube müdürü dostumuz içeri girdi. ( Orijinal Kayserilidir )

Sohbetimize dahil olduğu gibi, Laf Olsun Torba Dolsun misali, bana Erzurum’dan bir kaç isim sordu.

Bana söz hakkı tanımadığı gibi, tam gaz, hiç nefes almadan, sorduğu bu isimlerin mükemmel birer Erzurumlu olduklarını ifade ederek, işte Dadaşlık böyle bir şey diyerek söz konusu isimleri DADAŞ unvanı ile tescillemiş oldu.

Hızını kesmeye niyeti olmayan Şube Müdürü;

O Dadaşın misafiri olarak Erzurum’da ki evinde konuk olduğunu ve kendisine ” Hamsi Pilavı ve Lahana Çorbası ” ikram edildiğini anlattı.

Yemekten sonrada  Kıtlama Çay içtiğini anlatan Şube Müdürü, ballandıra – ballandıra hatıra olsun diye Ehram alıp Ankara’ya döndüğünü söyledi.

Hiç müdahale etmeden sessizce dinledim…

Nezaket olsun diye, arada sırada dişlerimi göstererek ” Aman Ne Güzel Olmuş Müdürüm ” dercesine kafamı salladım durdum.

Genel Müdür olan abim benim ruh halimi tanıdığından, bu sessizliğin arkasından kopacak fırtınayı tahmin ederek, Şube Müdürüne;

Erzurum da misafir olduğun o arkadaşların Orijinal Erzurumlu olup olmadıklarını nasıl anladın sorusuna

Sayın Müdürüm; bahse konu arkadaşın ticari faaliyetleri her ne kadar Karadeniz ve İstanbul da olsa da, bir evi de Erzurum’da.

Erzurumlu olmayan birinin Erzurum da ticaret yapması mümkün mü ” açıklamasıyla son buldu…

Her ne kadar kem-küm etse de elinde patlayan bombanın farkına varmıştı bizim Şube Müdürü.

Sıra gelmişti bana….

Ben konuya nereden nasıl gireceğimi kafamda tasarlamaya başlamıştım ki, Erzurumlu müdürümün Kaş-Göz işaretlerinden sonra Orijinal Dadaşın!  Orijinal Erzurumlunun! kimler olduğunu anlatmaktan vaz geçtim.

Çünkü; Şube Müdürü dostumuzun kendi anlatımıyla gerçek kendiliğinden ortaya çıkmıştı.

Orijinal Erzurumlu; evinde Lahana Çorbası ve Hamsili Pilav değil, Ayran Aşı-Su Böreği ve Kadayıf Dolması  ikram edilir.

Orijinal Erzurumlu; Erzurum’da Kazandığı parayı Hisse Senetlerine yatırıp, yazın Karadeniz yaylasında ,Kışın Palandöken dağında elde ettiği geliri nereye kaçıracağı planlarını yapmaz.

Orijinal Erzurumlu; Ticari faaliyetlerini Erzurum’da yaptığı gibi, yatırımını da doğup büyüdüğü yer olan Erzurum’da yapar.

Orijinal Erzurumlu; Siyaset ve Bürokrasiyi kendi ticari faaliyetlerin de  kullanmak yerine, memleket ve memleket insanı adına nasıl  faydalı olacağını düşünür. 

Sevgiyle Kalın, Siz siz olun gelin şu ”Orijinal Erzurumlular Derneği’ne” destek olun..
Sevgiyle kalın…Ama Hep Böyle Kalın Emii…