Skip to content

Engin Yılmaz

Hain, Yandaş, Yalaka Gazeteci Olmak...

Hain, Yandaş, Yalaka Gazeteci Olmak…

İnsan olmanın rezilliğini yaşıyorum şu günlerde…

Nefes aldığımız toplum içinde paylaştığım haber ve yazdığım yazılardan dolayı.
Özellikle (Her Yerde Her Şey Olan Gazeteciler ve Bunlar Gazeteci Değil, Gazeteci Görünümlü Çete) başlıklı yazılarımdan dolayı.
 
Cumhurbaşkanı Danışmanlığı yapmış çok eski bir gazeteci olan bir hemşerimden aldığım tepki yenilir yutulur gibi değildi.
 
Beni telefonla arayarak konuya direk dalış yaptı. Yaklaşık yirmi dakikalık bir telefon görüşmesinde sadece kendi konuştu.
 
Neymiş efendim, zat-ı halleri her iki yazımda isimleri geçen gazeteci şahısları çok iyi tanıyormuş.
Bu “Rüşvetçi Gazetecilere”  her zaman kefil olacağını vurgulayarak, iddia edilenin aksine, maneviyatına düşkün olan Erzurum da, yazılı, sözlü ve görsel basının gelişmesinde söz konusu şahısların inkar edilemez katkılarını defaten vurguladı durdu. 
 
Oturduğu yerden (…….) Öyle görüyormuş, zatı halleri. 
Dedim ya, tarafsız olmak istediğiniz zaman bile farkında olmadan bir taraf içerisine çekiliyorsunuz.
 
Bazen bu olay kadar ileri gidiyor ki, birilerinin istediği gibi habercilik yapmazsan hain, başka birilerinin doğrusunu savunduğunda yandaş ya da yalaka olabiliyorsun.
 
B… sineği gibi hep bir şeylere yapışma gayretinde olan insanların hakkımızda verdiği yargısız hükme çaresiz boyun eğiyor, üzülüyoruz.
 
Doğruyu göremeyecek kadar samimiyetten uzak insan ve insanlarla tartışmamak bazen de çaresiz kalıyor insanı, verdiğim örnekte olduğu gibi.
 
Gelin görün ki, habercilik ve doğruları savunma adına siz istediğiniz kadar çırpının durun. Kimin umurunda. 
 
Dünyanın en saygın mesleği olarak kabul edilen bu medya sektöründe çamura batmış insanlarla işiniz gereği iletişim kurduğunuz an, dokunmadığınız halde bile o çamur üzerinize sıçrayabiliyor.
 
Çünkü birileri oturduğu yerden sizi hep öyle görebiliyor.
Objektif kalmak, en azından kendimize olan saygınızdan dolayı sahip olduğumuz doğruları savunmak imkânsızlaşıyor gibi.
 
Şartlar ne olursa olsun, bu mesleği onurlu bir şekilde iyi yâda kötü nasıl icra ediyorsanız edin, kimseyi dinlemeyeceksiniz.
 
Tarafını belirlemiş karşıt iki grubun arasında yansanız da. 
Eğer hala objektif olma konusunda ısrar ediyorsan, çoğunluğun kararıyla yakılıp yıkılan köprü olarak geçeceksinizdir tarihe. (Hangi tarihse) Artık ona da inanmıyorum.
 
Aynı çoğunluk sizi kurallara uyduğunuz müddetçe ”Dost, Kardeş” uymadığınız an hain ilan edebilecek kadar cesaretli, bir o kadar da cahil olsa da.
 
Velhasıl demem o ki; kabul görmek için ya hain olun ya yandaş ve yalaka.
Aksi halde insanlığınızdan ve sadakatinizden şüphe duyulur hale gelebilirsiniz.
Benden söylemesi



Geri dönüşlerinizi önemsiyoruz

Yazarın Diğer Yazıları

enginyilmazerz@gmail.com

    e medya Ltd. Şti. /Ankara

    Paylaş
    Bağlantıyı kopyala