Sadi Yılmaz
sylmz3825@gmail.com
Erzurum'un değişmeyen Örfü "Taziye"
Söze nasıl başlayacağım pek bilemiyorum. Ancak bir yerlerden başlamak gerekir diye düşünüyorum. Memleketim kadim şehir Erzurum’un örf ve adetlerinin en güzelinden bahsedeceğim. Kusurum olursa affola.
Hani insanın kendini bazen güçsüz ve zavallı hissettiği anlar mutlaka olmuştur. Bazen insan öyle sarsılır ki dizlerinin bağı çözülür
O anda bütün hayatınız, yaşadığınız olaylar gözünüzün önünden filim şeridi gibi geçer.
Boğazınız kurur, yutkunamazsınız. İnançlı insanların dilinden “inna lillahi ve inna ileyhi raciun” (Allahtan geldik yine ona döneceğiz. Ne bir saniye ileri, ne bir saniye geri). Peş peşe gelen yıkıcı depremlerden ders çıkararak artık ölüm gerçeği ile yüzleşmemiz gerekmez mi.
Bu âfetler bizler için kaçınılmaz sondur. İdrak edenler için yeni bir başlangıç ve bizim şimdilik bilmediğimiz yeni bir hayattır.
Ölüm, yaşadığımız bu yalan dünyadan, ebedi istirahatgahımız olan ahirete göç etmektir. Bunun izahı ise çok zordur, ancak ebedi mesaj bizleri teskin eder. Ölüm, sevdiklerimizden,
evlatlarımızdan, anne-babamızdan ve dünyadaki servetimizden ayrılıp, sonsuz rahmet sahibine kavuşmak ve ebediyen orda kalmaktır.
Vefat eden yakınlarımızın acısı yüreklerimizde kor gibi iken, ölüm haberi bizleri alev alev yakar.
Bu gibi felaketlerde tanıdık veya tanımadık cenaze sahiplerinin acısını paylaşmak dadaşlar İn insani görevidir. O an ki acılarına ortak olarak üzerlerindeki yükü hafifletmek için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırlar. Okunan ayetler, yapılan dualar ise birer tedavi olur onlar için. Acılı yüreklere bal şerbeti ikram etmek için her dadaş kendine yakışanı yapmaya çalışır.
Erzurum kara gün dostudur, bu özelliği ile yürekleri hafifleten, paylaşan güzel bir şehirdir.
Erzurum’da bir ölüm haberi alındığında insanlar hemen seferber olur. Adetlerin yerine getirilmesi için insanlar biribiriyle yarış eder.
Cenazede namaz kılınıp dualar edilir, helallik verilir. Cenaze mezarlığa defnedilirken bütün dostlar ve yakınları hepsi oradadır. Cenaze mezara indirilirken kürekler, kazmalar hazırdır. Titizlikle cenaze defnedilir, artık ebedi olarak istirahatgahı olan kabirdedir.
Topraklar atılır, mertekler yerleştirilirken İmam güzel sesiyle Kuran’ı Kerimden okumaya başlar. Hummalı çalışma biter, mezarın üzeri toprakla kapanır, İmamın okuduğu duada sona ermiştir, artık mezarlıktan ayrılma vaktidir.
Mezarlıktan ayrılan kafile yas evinin önünde toplanır. İmamın okuduğu dua sonrasında edeple, insanlar sıraya girerek cenaze sahiplerine gerçeği açık seçik ve yalın bir dille “el hükmü lillah” (hüküm Allah’ındır) demek suretiyle herkes görevlerini erine getirirler.
Topluluk dağılır, cenaze sahipleri evlerini taziye için açmış olan komşu evinde toplanırlar. Burada adet böyledir. Üç gün komşu evi taziye evidir. Tüm misafirler burada ağırlanır. Uzaktan gelenler yedirilir, içirilir, yatırılır.
Konu komşu üç gün boyunca cenaze evine çeşit çeşit yemekler getirir. Cenaze evinde bu sürede yemek yapılmaz. Komşuların getirmiş oldukları yemekler paylaşılır.
Üç gün üç gece cenaze evi dostların uğrak yeri olur. Fatihalar, Yasinler, ayetler evin dört bir yanında yankılanır. Artık ayrılma dağılma vakti gelmiştir. Üçüngü günün geç saatlerinde yapılan dualarla artık taziye sona erer ve herkes evlerine dağılır.
Bu güzel örfün devam etmesini dilerken tüm ahrete intikal edenlere ise rabbim rahmetiyle muamele eylesin.
Şununla paylaş: