İZ SÜREN ARAŞTIRMACI SANATÇI SEVGİ ATAMIŞ…
O bir İstanbul kızı.
Rahmetli Kayahan’ın ifadesiyle ‘İstanbul kadar güzel’.
1992’de İstanbul’da doğmuş.
Gedik Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Görsel İletişim Tasarım bölümünü bitirmiş.
Kendini iz süren araştırmacı sanatçı diye tanımlıyor.
İz sürdükçe tanınırlığı ve bilinirliği artan çok özel bir sanatçı Sevgi Atamış.
Bir ili, bir ilçeyi ya da tarihsel bir mekânı göz izine oturttuğunda orayı didik didik edip adeta MR’ını çekiyor.
İzleğinde rastladığı kadim yapılar ki bu bazen bir çeşme, bazen bir köprü, bazen de tarihi bir konak oluyor, aslına uygun halde resmediyor.
Sanatçı titizliği kıskanılası ve hayran olunası.
Atamış, bıkmadan usanmadan yollara düşüyor, araştırıyor, soruyor soruşturuyor, kendi bütçesinden para harcayarak çizimleyeceği sanatsal yapının özüne iniyor, yani kimsenin yapamadığını ya da kolaycılığa kaçarak yapmadığını yapıyor.
O yapının en eski fotoğrafını, artık nostalji olan kartpostalını ya da Osmanlı kaydını ve minyatürünü buluyor.
Dergileri, kitapları, mecmuaları, eski posterleri, sahaflardan bulduğu eski fotoğrafları, eski filmleri, kütüphaneleri, müzeleri, sergileri, koleksiyonerleri gezerek görsel veri topluyor.
Yani tarihi, kültürel ve sosyal izlerini resimliyor.
O yüzden çok özel bir sanatçı ya zaten.
Kendini araştırmacı sanatçı olarak tanımlıyor haklı olarak.
O yüzden ressam nitelemesinden hoşlanmıyor.
Sevgi Atamış, en son Yalova’da ‘Yalova’nın İzinde’ adlı resim sergisini açtı.
Serginin hazırlığı aylar sürmüş, Yalova’yı bir baştan bir başa hallaç pamuğu gibi atmış ve tarihi kültürel ve sosyal yapı stoğunu tespit ettikten sonra resmetmeye başlamış.
Yani kolaycılığa kaçmamış ve kimsenin yapmadığını ya da yapamadığını yapmış.
Bilineni, unutulanı ve gözden ırak olan yapıları da bu yolla gün yüzüne çıkarmış ve akılda kalmasını ve el atılmasını sağlamış.
Geç antik çağ eseri Başmelek Mikail Rölyefi mesela.
Milattan sonra 4. yüzyılda yüksek kabartma tekniği ile yapılan rölyefin omuzunda bir aslan kabartması bulunuyor.
Yalova Termal kaplıcalarında bulunan bu rölyef Atamış’ın radarına takılmış, yaptığı çizim oldukça ses getirmiş.
Osman Gazi Köprüsü ayağındaki Hersek burnunda bulunan Hersekzade Ahmet Paşa’nın adıyla müsemma camiyi de sihirli kalemiyle çizen bir sanatçı Sevgi Atamış.
Ardından sırasıyla;
Yalova Meydanı/İskele Meydanı/Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk Heykeli
Yalova Atatürk Köşkü (Termal)
Güneyköy Küçük Cami (Gazi Minareli Cami)
Termal Gazinosu
Grand Hotel
Mehmed Reşad Han çeşmesi
Kara Kilise
Yalova Hükümet Konağı/Kent Müzesi
Dördüncü Dereceden Mecidiye Nişanı
Mide Suyu
Suların En Şifalı Kaplıca Nişanı ve Madalyası
Sinema Binası
Yalova Sultan Banyo
Yalova Taş Köprü
Yalova Termal Oteli
Yalova’nın Nostaljik Ulaşım Araçları (Nostaljik Otobüsler)
Valide Hamamı
Yalova İskelesi
Yalova Vapuru
Ve tabii ki Atatürk’ümüzün Yürüyen Köşkü’nü çizip yarınlara taşımış Atamış.
Atamış, Yalova Raif Dinçkök Kültür Merkezi içindeki İbrahim Müteferrika Kâğıt Müzesi’nde aslına uygun olarak baskısı yapılan o döneme ait kağıtlara da resimler çizmiş.
Çizim malzemesinin ham kâğıt olması nedeniyle üzerine resim yapacağı kâğıdı saatlerce kazıyarak işlenebilir hale getirmekle kalmamış, ağaç yapraklarını resim kağıdına dönüştürerek Yalova’yı çizmiş.
Bakın neler söylüyor, “Yalova’nın tarihi yapıları, meydanları, taşıtları ve Yalova’nın simgeleri haline gelmiş heykel ve kabartmaları üzerine; kaybolmuş, kaybolmaya yüz tutmuş, yerleri değiştirilmiş kültür mirasımız olan yapılarımızın geçmişteki ve güncel durumlarına dikkat çekmek istedim. Yalova tarihi yapılarının eski zamanlarda olduğu gibi her birinin yaşayabildiği bir Yalova düşlüyorum”.
Sevgi Atamış, tasarımcı bir annenin ve yat kaptanı bir babanın kızı.
Çalışmalarında anne ve babasının katkısı anlatılamayacak kadar çok.
‘Çeşmelerin İzinde, Resimlerle İstanbul’un Tarihi Çeşmeleri’ çalışması ise ayrı bir başarı öyküsü.
“Her birinin aktığı ve yaşayabildiği bir İstanbul düşlüyorum” diye yola çıkan Atamış;
Mehmet Emin Ağa Sebili
Koca Sinan Paşa Sebili
Bezm-i Alem Valide Sultan Çeşmesi
Laleli Cami Kapı Çeşmeleri
Abdülhamid Han Sebili ve Çeşmeleri
Eyüpzade Şükrü Bey (Hacı) Çeşmesi
Bereketzade Çeşmesi
3. Ahmet Çeşmesi
Ayrılık Çeşmesi
Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi
Mihrişah Valide Sultan Çeşmesi
Maltepe Başçeşmeler
Kalenderhane Tekkesi Çeşmesi
Kethüda Mehmet Efendi Çeşmesi
Sultan Ahmed Sebili ve Çeşmesi
Hamidiye Çeşmesi
Alman Çeşmesi
Silahtar Yahya Efendi Çeşmesi
Tophane Çeşmesi
Koca Yusuf Paşa Sebili
Edirnekapı Şehitliği Sebili
Beşir Ağa Çeşmesi
2. Mahmut Han Çeşmesi
İttifak Çeşmesi
Patrikhane Çeşmesi
Ve Kazlı Çeşme’yi çizmiş.
Projesini şöyle anlatıyor Atamış,
“Bu sergi için uzun çalışmalarım oldu. Tarihi çeşmelerimiz kimler tarafından yapıldı, araştırabildiğim çeşmelerin kitabelerinde neler yazıyor? Semtlere ismini veren çeşmeler hangileri? Çeşmelerin hikayeleri neler? Resmini çizdiğim tarihi çeşme günümüzde akıyor mu? Tahrip olan çeşmeler onarılabilir mi? Kaybolan çeşmeleri bulabilecek miyiz? Tüm bunlar üzerine yola çıkarak sergime konu olan çeşmeleri bizzat yakınlarına giderek önceki ve şimdiki durumlarını kontrol ettim. Bazı çeşmeleri arşivlerden bulduğum fotoğraflara bakarak çizerken, bazılarını da yaşayan çeşmelerin önünde onlara bakarak çizdim”.
Sevgi Atamış, eserlerini Turizm Bakanlığı’na bağlı Galata House’da sergiliyor, mutlaka gezin derim.
İki büyük proje var Atamış’ın radarında, biri Adalar’ın sanatsal ve mimari külliyatı, ikincisi de Selanik- Kavala hattındaki sanatsal ve kültürel miras.
Atamış, down sendromlu çocuklara gönüllü resim dersleri veriyor, dekoratif duvar boyası ve sanatı icra ediyor.
Resim, dijital resim, tasarım ve dekor ve konsept danışmanlığı yapıyor.
E daha ne olsun.
Bu harika çocuğu yalnız bırakmayın lütfen.
Daha yakından tanımak ve sihirli kaleminden dökülen çizimlerini görmek için lütfen tıklayın.
www.sevgiatamis.com
Şununla paylaş: