Sadi Yılmaz
sylmz3825@gmail.com
Türkiye'de Deprem ve Görev Bilinci
Türkiye 6 Şubat sabahına tarihinde 7,7 ve 7,6 şiddetinde art arda gelen iki depremle sarsıldı.
Bu yıkıcı deprem Kahramanmaraş dışında 9 ilimizi daha yıktı. Bazı illerin yarısı haritadan silindi. Diğer yarısında kalan evler ise orta ve ağır hasarlı olarak kullanılmayacak bir halde.
Gece sabaha uyuyamıyoruz, içimiz kan ağlıyor.
Yardım çığlıklarını duydukça yüreğimiz parçalanıyor! Enkazlar tamamen kaldırılmadan cansız bedenine ulaşılan kardeşlerimizin sayısı 30 bin’i geçmiş durumda.
Yoğun kış koşullarında meydana gelen kara yollarında ve havaalanlarında yaptığı tahribatlar göz önüne alındığında, yardımlarımızın yerine ulaştırılamıyor olması bizi derin üzüntüye boğdu. Ancak doğal afetler karşısında boynumuz kıldan ince deyip de hiç bir şey yapmadan da oturup beklemedik milletimiz tek yürek oldu. Yıkılan binaların birçoğu, 1999 yılında devletin çıkarttığı ‘Deprem Yönetmeliği’nden sonra yapılmış ve hemen hemen hepside yıkılmış. Demek ki halen daha toplumumuzda deprem bilincini oturtamamışız.
Deprem öldürür evet ama depremle yaşamayı bir bakıma öğrenmeliyiz, bu sayede ölüm oranlarını en aza indirmiş oluruz.
Devletimiz 1999 da yayınladığı deprem genelgeleriyle deprem öncesi binaların nasıl inşa edilmesi gerektiği konusunda en ufak ayrıntıya kadar düzenlemelerde bulundu. Fakat yıkılan binaların içinde 6 aylık ve depreme dayanıklı diye ilanlarla satılan binalar olduğunu maalesef ki gördük. Deprem yönetmeliğine uyulmadığını ve belediyelerin denetimlerini eksik yaptıklarını görmekteyiz.
Yerel yönetimlerin görevleri hizmet üretmek ve vatandaşın konforlu yaşamasını temin etmek, ama işin içine siyasete bulaşınca, birkaç oy uğruna, yapmaları gereken denetimleri de yapamıyorlar. Bazı belediye başkanları siyaset yapmaya, seçim öncesi bıraktıkları yerden devam ettikleri için layıkıyla bu görevlerini yerine getirmiyorlar.
Biz millet olarak önce deprem gerçeğini kabul etmek zorundayız. Türkiye bir deprem bölgesi ve bir çok şehrimiz fay hatlarının üzerinde bulunmaktadır. Bu gerçeği unutmadan yapı denetimlerine sıkı sıkıya sahip çıkıp, deprem yönetmeliğine uygun yapıların yapılıp yapılmadığını kontrol etmek ve birinci görevimiz depremle mücadele olmalıdır. Bunun uygulaması ve denetlenmesinde eksiklikler yaşandığı da aşikardır.
Geçmiş olsun Türkiye’m!
Şununla paylaş: